BES, uzayan yaşam süreleri sebebiyle emeklilikte refah arayanların ilgi odağı haline geliyor
BES, uzayan yaşam süreleri sebebiyle emeklilikte refah arayanların ilgi odağı haline geliyor

BES, uzayan yaşam süreleri sebebiyle emeklilikte refah arayanların ilgi odağı haline geliyor

Rabia Kübra Kanun - Türkiye’de sağlık hizmetlerine ulaşım kolaylığının artması, artan yaşam kalitesi, toplumsal bilinç ve farkındalığın yükselmesine bağlı olarak ölüm oranları azalıyor ve yaşam süreleri uzuyor.

 Yaşam süresinin uzamasının en önemli sonucu ise toplam nüfus içerisindeki yaşlı nüfus oranının artması. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2017 yılında yayınladığı verilere göre, 65 yaş üzeri yaşlı nüfus sayısı 6 milyon 895 bin 385’e, yaşlı nüfus sayısının toplam nüfus içerisindeki oranı ise %8,5’e yükseldi. 65 yaş üzeri bireylerin oranının artması ve ülkedeki yaşam sürelerinin uzaması özellikle özel emeklilik sistemlerinin önemini ortaya koyuyorResmi istatistikler, 65 yaş üstü kişi sayısının 6,8 milyonu geçtiğini, bu sayının toplam nüfus içerisindeki oranının ise %8,5’a yükseldiğini gösteriyor. Uzayan yaşam süreleri, emeklilik sonrasında ekonomik olarak refah yaşam beklentilerini gündeme getiriyor. Ekonomik açıdan refah seviyesi yüksek bir emekliliğin en önemli yolu olarak bilinen Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), uzayan yaşam süreleri sonrasında önemini daha fazla ortaya koyuyor. BES katılımcılarının yaş oranlarına bakıldığında ise 56 yaş üzeri katılımcı oranının %9,83 seviyesinde seyrettiği görülüyor. 2014 yılının Ağustos ayında 266 bin 577 olan 56 yaş üzeri BES katılımcı sayısı, son 4 yılda %156 oranında artarak 684 bin 880 seviyelerine yükseldi. Artan yaşam sürelerinin BES katılımcılarının yaş oranlarına büyük etki etmesi ve 56 yaş üzeri katılımcı oranlarının yükselmesi bekleniyor.

BES, ikinci emeklilik geliri ile bireylerin emeklilikte refah seviyelerinin artmasına, alt yapı yatırımları ve uzun vadeli yatırımlara kaynak yaratılarak sistemin yeni iş ve istihdam olanakları yaratmasına, sosyal güvenliğin kapsamının artmasına ve kamunun sosyal güvenlikten kaynaklanan yükünün azaltılmasına yardımcı olacak bir sistem olarak biliniyor. BES’in en önemli yanlarından biri, emeklilerin kamu sosyal güvenlik kurumlarından alacakları emekli maaşının yanında artı bir gelir kaynağı olarak durması. Aynı zamanda bireyler tasarruflarıyla bağlantılı olarak ne kadar katkı payı ödeyeceklerini kendileri belirleyebiliyor ve devlet katkısı da bireylerin fon tutarına katkı sağlıyor.

2013’te çalışma çağındaki nüfus, 65 yaş üzeri nüfusun 8,8 katı iken, 2050’de bu oran 3 katına düşecek. Yani genç ve çalışan nüfus azalırken, yaşlı nüfus artışı devam edecek. 2050’de 65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfus içerisindeki payının %20,8’e çıkacağı tahmin ediliyor. Uzayan yaşam süreleri, emeklilikte geçirilen sürelerin de uzaması anlamına geliyor. Bu kesimde yer alan bireyler için emeklilik döneminin rahat geçmesini sağlayacak olan BES, oldukça önemli bir ihtiyaç halini alıyor.

Emeklilik sektörü yetkilileri, çalışanların gelirleri ile orantılı, düzenli bir yatırım yapmasını ve daha rahat bir emeklilik dönemi geçirebilmek için çalışma hayatları boyunca birikime devam etmeleri gerektiğini hatırlatıyor. Türkiye’de de emeklilik dönemlerinin uzamasının BES’i daha da önemli bir yatırım aracı haline getirdiğini de vurgulayan yetkililer, bunu çalışanlara aktarabilmek için önemli reklam ve ilan çalışmaları yürütmeye devam ettiklerini dile getiriyor.