İklim değişiklikleri sigortacılık sektörünü önemli ölçüde etkiliyor
Uzun bir geçmişe sahip olan iklim değişiklikleri, 18. yüzyıl sonlarında İngiltere’de başlayan Sanayi Devrimine bağlı ekonomik, sosyal ve demografik değişiklikler nedeniyle farklı bir boyut kazanmış ve 20. yüzyıldaki teknolojik gelişmelere bağlı olarak dünyanın iklim sistemini tehdit edici niteliğe büründü.
İklim değişikliği dediğimiz durum, “iklim koşullarındaki büyük ölçekli, önemli yerel etkileri bulunan, uzun süreli ve yavaş gelişen değişiklikler” olarak tanımlanıyor. İklim değişikliği nedenleri ve sonuçlarıyla küresel bir problem ve etkileri tüm dünya üzerinde görülüyor.
Yapılan araştırmalar analiz edilen kara parçalarının en düşük ve en yüksek sıcaklık değerlerinde 20. yüzyılın başından beri ciddi bir artış yaşandığını gösterirken, okyanus, buz ve kar tabakalarında önemli değişiklikler olduğunu ortaya koyuyor. Son 30 yılda ortalama global sıcaklık 1850’den beri görülen en yüksek seviyede olup son 40 yılda okyanusların üst tabakası ısınmış, dünya üzerindeki buz kütlelerinde ciddi bir azalış meydana gelmiş ve deniz seviyesi yaklaşık 19 cm yükselmiş durumda. İklim değişikliğinin en büyük etkisi, neden olduğu doğal afetler. Dünya genelinde son yıllarda görülen tüm doğal afetlerin en büyük bölümünü, kasırgalar, dolu fırtınaları, sert fırtınalar, seller ve aşırı sıcaklık nedeniyle yaşanan kuraklıklar oluşturuyor.
Pek çok sektörü etkiliyor
İklim değişikliği, iklim değişikliğini azaltma ve iklim değişikliğine adaptasyon politikaları, çeşitli sektörleri doğrudan veya dolaylı olarak etkiliyor. İklim değişikliği, çimento, havacılık, metal / madencilik vb. enerji ilişkili sektörler dışında, tarım, ormancılık, balıkçılık, sağlık, turizm, gayrimenkul gibi sektörleri de etkiliyor. Elbette sigorta sektörü de tehdit altında olan sektörlerden. Sigorta sektörü açısından iklim değişikliğinin en önemli etkisi, afet sayısındaki ve şiddetindeki artışa bağlı olarak, sigorta kapsamındaki hasarların çok yüksek tutarlara ulaşıp, sigorta ve reasürans şirketlerini mali açıdan zor durumda bırakabilecek olması. Sigortalı hane halkı, çiftçiler, enerji sağlayıcılar vb. grupların karşılaştıkları finansal kayıpların tazmin edilmesinde sektörün kilit konumu bu olasılığı daha da artırıyor.
İklim değişikliğinin hasarlar üzerinde doğrudan etkisi olmakla birlikte, sigorta sektörünün kârlılığını ve iş modelini tehdit edecek dolaylı etkileri de oluyor. Beklenen hasar tutarları için sağlanan sigorta teminatları, beklenmedik büyük kayıplar karşısında yetersiz kalarak, öngörülebilen hasarlar ile bu aşırı hasar tutarları arasındaki farkı kapatmak için belirli bir sermaye gerekiyor. Bu da sigortacılık sektörü için oldukça büyük bir olumsuzluk olarak karşımıza çıkıyor.
Yaşanan bu süreci doğru yönetmek hem sektörün hem de dünyamızın geleceği için oldukça büyük önem taşıyor. İklim değişikliklerine karşı toplumu bilinçlendirmek, bu alana yönelik ürünler çıkarmak ve yaşanan olumsuzlukları yavaşlatma/durdurma amaçlarına uygun davranmak sektörün birincil hedefleri arasında yer alıyor.
“Bilim insanları, iklim değişikliğine bağlı maliyetlerin katlanarak artmasından önce harekete geçmek için yalnızca 12 yılımız bulunduğuna işaret ediyor”
24.06.2019“Anadolu Sigorta olarak biz de bu doğrultuda çalışmalarımızı geliştiriyor, iklim değişikliği üzerinde kendi operasyonlarımızdan doğan etkileri yönetmenin yanı sıra, müşterilerimizin de iklim risklerini daha etkin biçimde yönetebilmesine geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle destek veriyoruz”
24.06.2019AXA Sigorta Satış ve Pazarlama Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Firuzan İşcan
24.06.2019“Birleşmiş Milletler’in (BM) Küresel İklim Riski Endeksi'ne göre iklim değişikliği 2017 yılında Türkiye'de 1.9 milyar dolarlık bir hasara yol açtı”
24.06.2019“İklim değişikliğinin en önemli etkisi, afet şiddetlerindeki ve sayılarındaki artışla orantılı olarak, sigorta primlerinde yaşanabilecek artış ve dolayısıyla sigortalılık oranında düşüş olacaktır”
24.06.2019