BES Türkiye’nin en önemli stratejik projesi

Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM), "Emekliliğiniz İçin Buluşuyoruz, Türkiye BES'leniyor" projesi kapsamında, Türkiye’nin en önemli sanayi bölgelerinden biri olan Dilovası İMES OSB’de 30 Aralık 2019 tarihinde bir panel düzenledi. EGM Yönetim Kurulu Üyesi, Vakıf Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Özgür Obalı ve İMES Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Küçükay’ın konuşmacı olduğu, OSB çalışanlarının yoğun ilgi gösterdiği panelin moderatörlüğünü gazeteci Noyan Doğan yaptı.

“TES gerekli mi, değil mi tartışması son derece yanlış, çünkü bu bir zorunluluk”
EGM Yönetim Kurulu Üyesi, Vakıf Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Özgür Obalı tasarruf konusunda: “Organize sanayi bölgeleri, sanayimizin en önemli yapı taşlarından bir tanesi. Üretimin, imalatın kalbi... İmalatı destekleyecek en önemli şey kapital, kapital de ancak tasarrufla oluşuyor. Tasarrufa en çok hizmet eden enstrümanlardan bir tanesi de BES.  BES bildiğiniz gibi 2003 yılında devreye giren, 2013 yılında devlet katkısı ile ivmelenen, yılda yüzde 30-33 civarında bir büyüme kat eden bir sistem. 2017’de de OKS ile yeni bir ivme yakaladık. Bugünkü rakamlara baktığımızda sistemde 6. 9 milyon katılımcının olduğunu görüyoruz. Toplam fon büyüklüğü de 120 milyar TL civarında. Aşağı yukarı 5.4 milyon çalışan da OKS ile siteme girdi. Burada da 8 milyar TL’yi geçen bir fon birikti” dedi.

BES’in uzun vadeli bir süreç olduğunu, bu konuda sisteme şans verilmesi gerektiğine dikkat çeken Obalı 2019 yılında emeklilik yatırım fonlarının getirilerinin ortalamada %27 olduğunu bunun da mevduat ve enflasyonun yaklaşık 10 puan üstünde bir getiri olduğuna dikkat çekti. Obalı geride bıraktığımız yıl, altın ve hisse gibi emeklilik fonlarının %40’lara varan bir getiri sağladığını vurguladı.  

2020’de sistemde önemli değişikliklerin olacağına işaret eden Obalı, önümüzdeki dönemde Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin beklendiğine değindi. Çalışanların emekliliklerinde hayat standartlarını korumak için gelirlerinin %12-14’ü gibi bir tutarı tasarruf etmeleri gerektiğini belirten Obalı, OKS’de gelirin %3’ünün tasarrufa ayrıldığın, ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Sistemde sembolik de olsa işveren katkısı olmasının önem arz ettiğini dile getirdi.  Çalışanların ve emeklilerin arasındaki gelir dengesinin emeklilerin aleyhine giderek açıldığına vurgu yapan Obalı, “Dünya giderek yaşlanıyor. Türkiye de bu noktaya 25-30 sonra gelecek gibi gözüküyor. Bu sebeple mevcut emeklilik yapılarıyla, emeklilikte hayat standartlarımızı istediğimiz şekilde korumamız mümkün gözükmüyor. TES bu açıdan çok gerekli. Dolayısıyla TES gerekli mi değil mi tartışması son derece yanlış. Çünkü bu bir zorunluluk” dedi.
 

“Cari açığımızın en önemli sebebi yeterli tasarrufumuzun olmamasıdır”
İMES Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Küçükay konuşmasında, İMES (İstanbul Madeni Eşya Sanatkarları) kooperatif olarak küçük sanayi inşa etmek üzere 1971 yılında kuruldu. 90’lı yılların ortalarından itibaren bu bölge dar gelmeye başlayınca, farklı bir yere taşınma gündeme geldi. Burayı 1999 senesinde kurduk. Doğurgan bir yapıya sahip olan İMES sanayi sitesine 2010 yılında ilk fabrikalar kurulmaya başladı. Şu anda %85 doluluk oranına sahibiz. 300 parselimizden 210 tanesinde üretim yapılıyor. Makine ihtisas OSB olduğumuz için makine ekipmanları, makineler, beyaz eşya, otomotiv, savunma sanayi gibi pek çok sektör için yüksek teknolojik üretimler yapıyoruz. 2 milyar dolar civarında ciromuz var ve gerçekleştirdiğimiz üretimlerle ülke ekonomisine önemli bir katma değer yaratıyoruz. Dilovası İMES’te 8500 kişiye istihdam sağlıyoruz. Hedefimiz ise bu sayısı en az 25 bin kişiye çıkarmak” dedi.

BES’in Türkiye’nin en önemli stratejik projesi olduğunun altını çizen Küçükay sözlerini şöyle sürdürdü: “Dilovası İMES olarak 0-50 arasında işçi çalıştıran gruptayız.  BES’e katılımımız çok yüksek oranda.  Çünkü ilk yıllarında sistemi bize çok iyi anlattılar. Bireysel anlamda bu sistemi ilk benimseyen kişilerden biri olarak tüm çalışanlarıma ben de bu sistemi anlattım ve teşvik ettim. BES’in tasarrufa katkısı çok büyük. Cari açığımızın en önemli sebebi tasarrufun yeterli olmaması. Bu sebeple herkesin tasarrufun ne kadar ciddi bir konu olduğunu iyi anlaması lazım.”