Millî Reasürans, yeni dönemde de sektörün gelişmesi ve çağdaş hizmet seviyesinin sürdürülebilmesi için katma değer yaratmaya devam edecek
Millî Reasürans, yeni dönemde de sektörün gelişmesi ve çağdaş hizmet seviyesinin sürdürülebilmesi için katma değer yaratmaya devam edecek

Millî Reasürans, yeni dönemde de sektörün gelişmesi ve çağdaş hizmet seviyesinin sürdürülebilmesi için katma değer yaratmaya devam edecek

Millî Reasürans Genel Müdürü Fikret Utku Özdemir; ''Şirketimiz, güçlü sermayesi, teknik birikimi, tecrübeli kadrosu ve kâr odaklı risk yönetimi ile sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda yerel piyasada trete reasüransı ve ihtiyari plasmanlardaki liderlik konumunu ve pazar payını pekiştirerek sürdürürken, uluslararası piyasalardaki faaliyetlerini de başarıyla devam ettirmiştir''

2020 yılının başından bu yana hem global alanda hem de ülkemizde reasürans pazarı nasıl bir dönem geçirdi?  

Dünya ekonomisinin temel dengelerindeki değişim, ticaret savaşları ve küresel büyümedeki yavaşlamanın yanı sıra, bölgemizdeki jeopolitik gerilimlerin ülkemiz ekonomisi üzerinde yarattığı baskıların etkisiyle geçen 2018 yılı ile, bu etkilerin giderilmeye çalışıldığı 2019’un ardından, 2020 yılının ilk aylarında ekonomik göstergelerdeki hızlı toparlanmayla beraber ülkemiz için görece bir ekonomik büyüme öngörülmekteydi. Ancak, Mart ayından itibaren dünya genelinde etkili olan pandemi nedeniyle tüm dinamikler değişti. Söz konusu pandemi, sağlık ve ekonomi başta olmak üzere hayatın tüm yönlerini etkileyerek tüketici alışkanlıkları ve çalışma koşullarında ciddi bir değişime yol açtı.

Şirketimizin mevcut geleneksel portföy yapısı değerlendirildiğinde söz konusu hasarın şirketimiz nezdinde önemli bir etki yaratmayacağı öngörülmekle birlikte, gelişmiş sigorta piyasalarında özellikle organizasyon iptali, maddi zarara bağlı olmayan genişletilmiş kâr kaybı ve benzeri daha sofistike ürünlere teminat verilmesi dolayısıyla yüksek hasar ödemelerinin kaydedileceği öngörülmektedir. Hasar tutarları ile ilgili açıklama yapan şirketlerin verileri dikkate alınmak suretiyle, küresel sigorta ve reasürans piyasasında Kasım ayı itibarıyla toplam 25,4 milyar ABD doları tutarında Covid-19 hasarı rapor edilmiştir.

Pandeminin prim üretimi açısından etkileri değerlendirildiğinde ise, her ne kadar ekonomik durağanlık ve karantina döneminin etkisiyle prim hacmi baskılanmış olsa da geçtiğimiz birkaç yılda gerçekleşen doğal afetlere ek olarak, salgının kârlılık üzerinde yarattığı baskı da dikkate alındığında daha disiplinli bir fiyatlandırma ortamı kaçınılmaz hale gelmektedir.

2021 yenileme görüşmelerinin ise, kapasite arzında sıkıntı olmamasına karşın, artan hasar frekansları ve tutarlarının etkisiyle, artış eğiliminde olan fiyatlara ek olarak, siber ve bulaşıcı hastalık istisna klozlarına ilişkin tartışmalar etrafında şekillendiği dikkat çekmektedir.

Ülkemiz reasürans piyasasının pandemi hasarlarından minimum düzeyde etkileneceği öngörülmektedir. Bunun yanında, ülkemiz sigorta sektörü pandemi koşullarına rağmen yapısal gücü, dinamizmi ve gelişmiş dijital altyapısı sayesinde diğer sektörlere kıyasla olumlu bir performans sergilemiştir. Zorlu geçen birkaç ayın ardından, sektör üçüncü çeyrek sonu itibarıyla %9,6 oranında reel büyüme gerçekleştirirken, yılın ilk yarısında Hayat, Hayat-dışı ve Emeklilik branşlarında toplam 6 milyar 480 milyon TL teknik kâr ve 5 milyar 736 milyon TL bilanço kârı elde etmiştir.

Pandemi ve artan hasar-teminat oranları, reasürans alanında nasıl bir etki yarattı?

Şirketimizin reasürans teminatı sağladığı branşlar göz önünde bulundurulduğunda pandemi kaynaklı hasarlara ilişkin kayda değer bir sorumluluğumuz olmamasına rağmen, global ölçekte pek çok reasürörün ciddi seviyede hasar ödemesiyle karşı karşıya kaldığı gözlenmektedir. Buna global ekonomideki yavaşlama ve yatırım getiri kayıplarının da ekleneceği düşünüldüğünde, tüm bu faktörlerin sigortacılık sektörüne yansıması sonucu reasürans şirketlerinin kayıplarını, reasürans primlerini artırıp ve anlaşma şartlarını revize ederek telafi etmeye çalışacağı öngörülmektedir. Yenilemelerde global reasürörlerin mevcut kapasitelerini daha ziyade fiyat ve şartlar açısından daha tatmin edici buldukları bölge, piyasa ve müşterilere yöneltmekte oldukları gözlenmekte olup, bölge ve program bazında farklılıklar olsa bile global anlamda daha sert bir reasürans piyasasıyla karşı karşıya olduğumuz söylenebilir.

Millî Reasürans olarak, siz bu dönemi nasıl geçirdiniz? 2020 yılındaki gelişim adımlarınız nasıl şekillendi?

Dünya ve ülkemizde gündem ve piyasa dinamiklerinin bu denli hızla değiştiği bir dönemde şirketimiz, güçlü sermayesi, teknik birikimi, tecrübeli kadrosu ve kâr odaklı risk yönetimi ile sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda yerel piyasada trete reasüransı ve ihtiyari plasmanlardaki liderlik konumunu ve pazar payını pekiştirerek sürdürürken, uluslararası piyasalardaki faaliyetlerini de başarıyla devam ettirmiştir.

2020 yılı yenilemeleri sonrasında Türkiye sigorta piyasasında bölüşmeli esasta reasürans koruması alan 22 şirketin plasmanında yer alan şirketimiz, 17 şirketin reasürans anlaşmasında lider konumunda olup, %27 seviyesinde piyasa payına sahiptir. Sektörde faaliyet gösteren şirketlerin büyük bir bölümü 2020 yılında da risk portföylerini bölüşmeli esaslı buke eksedan anlaşmalarıyla korumaya devam ederken, şirketimiz risk korumalarını Hasar Fazlası esasıyla düzenleyen 7 şirketten 5’inin programına iştirak etmektedir. Sigorta şirketlerinin Yangın ve Mühendislik branşlarında düzenlemiş oldukları poliçelerde saklama paylarında kalan kısımları deprem, sel, fırtına ve diğer doğal afetlere karşı korumak üzere satın almış oldukları katastrofi hasar fazlası anlaşmalarında ise şirketimizin sorumluluğu %8 oranındadır.

Hayat ve Hayat-dışı trete reasüransına ek olarak önemli ölçüde ihtiyari kapasite de sağlayan şirketimiz, yerel sigorta sektörüne Yangın, Nakliyat, Kaza, Sorumluluk, Mühendislik, Tarım, Finansal Sigortalar, Havacılık ve Siber riskler gibi geniş bir alanda hizmet vermektedir.

Millî Reasürans’ın 2020 yılının ilk yarısında toplam prim geliri 928 milyon TL seviyesine ulaşmış, aktif büyüklüğü 5.042 milyon TL, öz sermayesi 2.329 milyon TL, net dönem kârı ise 195 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.

Şirketimiz, Genel Müdürlük ve Singapur Şubesi’nde yürütülen tüm reasürans faaliyetlerinin entegre edilmesine olanak tanıyan yeni reasürans platformunu tamamlayarak 2020 yılı başında uygulamaya almıştır. Ayrıca verimliliğin yükseltilmesi, daha çevik bir yapı sağlanması ve tüm operasyonlarda iş akışının bütünlüğünü ve şeffaflığı artırmak amacıyla geliştirilen dijital dönüşüm projesi kapsamında önemli adımlar atılmıştır. Pandemi sürecinin yol açtığı benzeri görülmemiş koşullar şirketimize operasyonel dayanıklılığını ve “yeni normale” uyum sağlamanın anahtarı olan teknolojik altyapısını sınayabilme olanağı yaratmıştır. Teknolojik altyapının, esnek süreçleri ve nitelikli iş gücümüzle birleşmesi sayesinde şirketimizin uzaktan çalışma koşullarına geçişi sorunsuz olmuştur.

Ülkemizdeki reasürans yapısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde sigortacılık sektörünün özkaynak hacminin yanı sıra, hasar frekansı yüksek branşlar olan Oto Kasko, Oto Sorumluluk ve Sağlık’taki teknik sonuçların şirket bilançoları üzerindeki baskısı nedeniyle, yerli veya yabancı sermaye ayrımı olmaksızın sigorta şirketlerinin büyük bir bölümü bölüşmeli trete reasüransından faydalanmaktadır. Dolayısıyla risk korumalarını Hasar Fazlası esasıyla düzenleyen 7 adet şirket dışında sektörde yer alan diğer şirketler Yangın, Nakliyat, Oto Dışı Kaza ve Mühendislik branşlarındaki portföylerini risk ve katastrofik hasarlara karşı korumak için buke bazında bölüşmeli reasürans teminatı almaktadır. Buke anlaşmalarının yanı sıra Oto, Tarım, Ferdi Kaza, Finansal Sigortalar, Siber ve benzeri branşlarda da münferit olarak bölüşmeli reasürans temin eden şirketler mevcuttur. Diğer yandan sigorta şirketleri çeşitli branşlarda düzenlemiş oldukları poliçelerde saklama paylarında kalan kısımları risk hasarlarına karşı korumak için risk hasar fazlası ve gene saklama paylarında kalan portföylerini deprem, sel, fırtına ve diğer doğal afetlere karşı korumak üzere katastrofi hasar fazlası anlaşmaları yoluyla reasürans teminatı elde etmektedir. Bunlara ek olarak, özellikle büyük ve kompleks sınai ve ticari riskler ihtiyari şekilde risk bazında yurtiçi ve yurt dışı piyasalara devredilmektedir. Yurt dışı piyasalarca sağlanan ihtiyari kapasitede son yıllarda gözlenen azalış nedeniyle daha fazla sayıda büyük risk koasürans yoluyla yurt içi piyasa aktörleri tarafından paylaşılmaya başlanmıştır. Türkiye sigorta piyasası gerek büyük riskler gerekse afetlerden kaynaklanabilecek hasarlar karşısında yeterli ve güvenli reasürans teminatına sahiptir.

Millî Reasürans bu alana nasıl bir değer kazandırıyor? Ülkemize ve sigortacılık sektörüne neler katıyor?

Millî Reasürans, Türkiye İş Bankası tarafından zorunlu reasürans sistemini işletmek üzere 1929 yılında kurulmuştur. Türkiye’de sigortacılığın gelişiminde önemli katkıları olan Millî Reasürans, dünyada tüm branşlarda zorunlu reasürans sistemini yürütmüş ilk ve tek özel şirkettir.

Sektörün ihtiyacı olan teminatı en uygun şartlarla sağlayan şirketimiz, hasar ödemelerindeki hızıyla sigorta şirketlerinin müşteri memnuniyetine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.

Millî Reasürans ülkemize;

•Türkiye sigorta piyasasının ulusallaştırılması,

•Hazineye sürekli gelir temin edilmesi,

•Yabancı paranın ülkeden çıkışının önemli ölçüde azaltılması,

•Sigortacılık eğitim ve öğretiminin yürütülmesi,

•Uluslararası ilişkilerin en üst düzeyde sürdürülmesi gibi birçok katkıda bulunmuştur.

Kuruluşundan bu yana Türkiye’de sigortacılığın gelişimine önemli katkıları olan Millî Reasürans, yeni dönemde de sektörünün gelişmesi ve çağdaş hizmet seviyesinin sürdürülebilmesi için katma değer yaratmaya devam edecektir.

2020 yılını geride bırakmaya hazırlandığımız bu süreçte, 2021 yılı için hedef ve stratejilerinizi nasıl şekilleniyor, bizimle paylaşır mısınız?

Avrupa’nın en köklü reasürans şirketlerinden biri olan Millî Reasürans, uluslararası faaliyetleri kapsamında 50’yi aşkın ülkede yaklaşık 130 şirkete reasürans kapasitesi sağlamaktadır.

Köklü kurumsal kültürü ve tecrübesiyle 90 yılı aşkın bir süredir uluslararası standartlarda hizmet ve etkin çözümler sunarak Türkiye sigorta sektörü ve ulusal ekonomiye sağladığı katkıyı sürdüren şirketimiz, güçlü sermayesi ve teknik altyapısıyla pandemi koşulları ve ekonomik konjonktüre rağmen 2021 yılında da sigortacılık sektöründeki gelişmeler paralelinde piyasamıza ihtiyaç duyduğu reasürans kapasitesi, teknik destek ve her alanda iş birliğini sağlamayı sürdürecektir. Şirketimiz yurt dışı portföyünde de sağlıklı büyüme hedefleri doğrultusunda yabancı sigorta piyasalarında saygın ve tercih edilen bir iş ortağı olmaya devam ederek başarılarını kesintisiz şekilde geleceğe taşımayı hedeflemektedir.

Dergimiz aracılığıyla, okurlara iletmek istediğiniz mesajları bizlerle paylaşır mısınız?

Yaşadığımız pandemi süreci, öncelikle ailemizin, sevdiklerimizin ve iş arkadaşlarımızın sağlığının yani insan hayatının daha da fazla farkına vardığımız bir dönem oldu.

Her ne kadar olağanüstü durum planlarımız, prosedürlerimiz ve tatbikat çalışmalarımız yapılmış olsa da bu durum herkes gibi şirketimiz için de farklı bir tecrübe oldu. Millî Reasürans olarak yeni döneme hızlı bir şekilde adapte olduğumuzu söyleyebilirim. Bunun yanı sıra Covid 19 ile birlikte evden çalışmak, kendini geliştirmek ve evde vakit geçirmek gibi kavramlar hayatımıza girdi. Türkiye’de finans sektörü bu duruma çok hızlı bir şekilde uyum sağladı, bazı zorluklar olsa da genel olarak çok sıkıntı yaşadığımızı düşünmüyorum. Gerek teknoloji gerek genç bir çalışan nüfusuna sahip olmamız bu sürece uyum sağlamamızda etkili oldu.

Türkiye daha önce yaşanan krizlerden doğru dersleri almak suretiyle daha da güçlenerek çıktı. Bu sürecin sonunda, tüm dünyada olduğu gibi ülke olarak bizleri de zorlu bir dönem bekliyor. Ancak gerek dayanışmanın güçlü olduğu bir toplum olmamız gerekse genç ve çalışkan bir nüfusa sahip olmamız sonucunda öğrendiklerimizle daha güzel günler göreceğimize inanıyorum.