Image

“Beklenen ortalama ömür süresindeki en ufak bir oynama bile hem hükümetler hem de özel sektör üzerinde önemli sorumluluklara yol açabiliyor”

Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, 2015 yılında dünyada 100 yaşın üstünde yaklaşık 500 bin kişi yaşıyordu.


1990 yılındaysa 100 yaş üstü nüfus, 2015 yılındakinin dörtte biri kadardı. 2050’ye gelindiğinde ise 100 yaşını aşmış kişilerin sayısının dünyada 3,7 milyona ulaşması bekleniyor. Bu değişen demografik yapı, hükümetlerin ve özel sektörün gelecekteki sağlık ve emeklilik harcamalarına dair öngörülerini de yeniden şekillendiriyor. Yaşlanan nüfus arttıkça emeklilik sistemlerinin üzerindeki baskı da benzer oranda artıyor. Değişen dinamikler, özellikle işverenler için emeklilik planlarında bazı çıkarımlarda bulunmaya olanak sağlıyor. Birçok kuruluş, çalışanlarına karşı özel emeklilik ve sosyal güvenlik konusunda taşıdıkları sorumlulukları yerine getirirken, aynı zamanda işveren katkısı da sunarak sosyal güvenlik sistemi üzerindeki baskıyı azaltıyor.

Buna karşın, beklenen ortalama ömür süresindeki en ufak bir oynama bile hem hükümetler hem de özel sektör üzerinde önemli sorumluluklara yol açabiliyor. Bu sebeple tüm taraflar emeklilik sistemlerini nasıl sağlamlaştıracağı ve sorumluluklarını karşılayacak yeterli fonlara ulaşabileceği konusunda devamlı çalışıyor.

Ülkemizde de sosyal güvenlik sistemi üzerindeki baskıyı hafifletmek ve tasarruf oranlarını artırmak için önemli adımlar atılıyor. Bu kapsamda geliştirilen Bireysel Emeklilik Sistemi’ne otomatik katılım uygulaması öncelikle ölçeği daha büyük olan işyerlerinden başlayarak, kademeli olarak, daha az sayıda çalışanı olan işverenleri sisteme dahil etmek üzerine kuruldu. 

1 Ocak 2017 tarihinde başlayan Otomatik Katılım Sistemi ile, 45 yaşını doldurmamış çalışanlara otomatik olarak BES sahibi olma imkanı sunuldu. OKS’nin ilk yılında sigorta sektörü OKS’yi anlamaya ve tanıtmaya odaklandı.  Sektördeki sistemde kalma oranı yaklaşık %40’larda seyretti. Biz ise Cardif olarak, 2017’de hedefimizin üzerinde bir performans sergileyerek, yaklaşık 250 bin yeni müşteriyle yılı kapattık.

2018’de 50-99 ve 10-49 çalışan sayısına sahip firmalar sisteme dahil olmaya başladı. İlk çeyrek sonunda 1,2 milyon kişi sisteme giriş yaptı. Temmuz ayı itibarıyla yaklaşık 3,4 milyonluk yeni müşteri OKS sisteme giriş yaptı.

Temmuz ayında 10-49 çalışana sahip firmaların girişi için biz dahil tüm emeklilik şirketleri yoğun bir şekilde çalışmaya başladık. 2017, BNP Paribas Cardif olarak hedefimizi tutturduğumuz bir yıl olmuştu. 2018’de de OKS ve BES tarafında Cardif olarak rakamsal sonuçları gayet iyi gidiyor. Temmuz ayında sona erecek fazla toplamda 150 bin yeni müşteriye ulaşmış olacağız. BES tarafında bu yılın ilk yarısını hedeflerimizin üzerinde, geçen seneki performansımızı da %30 aşarak gerçekleştirdik.

 

 

Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payının artmasının, sosyal güvenlik sisteminin bir yandan gelirlerinin azalması bir yandan da giderlerinin artması sonucunu doğurduğu göz önüne alınırsa, yaşlı nüfusun artmasının etkisi sonucu, yaş grupları arasındaki harcamaların yönünün değişeceğini söylemek mümkün. Örneğin; emekli aylığı alan kişi sayısının artmasıyla birlikte emekli aylığı ödemeleri artacak, yaşlılık sonucu sağlık harcamaları ve uzun dönem bakım harcamaları da artış kaydedecektir.

Bu duruma regülatör kurumlar ve sektör oyuncuları açısından bakıldığında, uzun ömürlülük dolayısıyla yaşlı nüfus sorununu bertaraf etmeye yönelik ilk adımların genelde sistemde denge sağlamayı hedefleyen, “emeklilik yaşının yükseltilmesi”, “prim oranlarının artırılması” veya “emekli aylıklarının azaltılması” biçimindeki parametrik reformlar niteliğini taşıdığını görüyoruz. Bu doğrultuda, ülkelerin izlediği ikinci bir strateji ise, sistemin sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için daha kalıcı çözümler öneren yapısal reformlar olarak ortaya çıkıyor.

Cardif olarak demografik anlamda çeşitlilik gösteren bir müşteri kitlemiz var. Gerek yaş grubu gerekse birikim beklentisine göre müşterilerin ihtiyaçları ve sistemden beklentileri değişiyor. Biz de bu nedenle, her müşteri grubuna özel çözümler sunmak amacıyla hem geleneksel hem de dijital kanallardan müşterimizle iletişim halindeyiz.

 

Müşterilerimiz için portföy danışmanlığını yapan özel müşteri yöneticilerimiz var. Özel müşteri yöneticilerimiz aracılığıyla gerek yüz yüze gerekse telefonla müşterilerimizi fon getirileri ve piyasa durumu hakkında düzenli olarak bilgilendiriyoruz. Bu yakın iletişimin pozitif geri dönüşünü de görüyoruz. Müşterilerimiz özellikle sık değişen piyasa koşullarında bilgilendirilmekten dolayı çok mutlular.

Bu sene Cardif olarak özel müşteri yöneticilerimiz ve TEB’in de desteğini alarak müşterilerimizle bir araya geldik. ‘Müşteri Konseyi’ adını verdiğimiz etkinlikte, Türkiye’nin ekonomik gündemi hakkında konuştuk, yatırım araçları ve müşterilerin başta fon değişim hakkı olmak üzere BES sözleşmeleri kapsamındaki haklarını ele aldık. Önümüzdeki dönemlerde İstanbul’da ve farklı şehirlerde de bu toplantıları gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

Bunlara ek olarak geçen senenin sonunda devreye aldığımız Cepte Cardif mobil uygulamamızı da bu sene daha etkin kullanmaya başladık. Bu uygulama ile müşterilerimiz bize herhangi bir kanaldan yazılı olarak ya da telefonla ulaşıp talimat vermek yerine uygulama aracılığıyla ile fon getirilerine rahatça erişebiliyor, istedikleri fonun performansını görebiliyor ve fon değişikliklerini gerçekleştirebiliyorlar. Ayrıca katkı paylarında değişiklik yapıp, emeklilik birikimlerini de hesaplayabiliyorlar.  Cepte Cardif bize hem dijitalleşme hem de müşteri memnuniyeti ve deneyimi açısından fayda sağladı.

Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz pazarlama aktivitelerine ek olarak bu üç aksiyonla müşterilerimizle farklı platformlarda buluşarak onları dinlemeyi, beklenti ve ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmayı ve sistemle ilgili bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz.