Image

“Tüketicilerimizin ihtiyaçların karşılanması ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın optimize edilmesi hususlarında ise sektör içi rekabetin kilit rolü taşıdığına inanıyorum”

Sağlıklı yaşamak ve sağlıklı bir birey olmak toplumların yadsınamaz ihtiyacı, en temel hakkıdır.


Toplumun refah düzeyi arttıkça sağlık sigortaları, sigorta branşları arasından en çok tartışılan başlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tartışmaların branştaki gelişmenin ve büyümenin habercisi olduğuna inanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki sağlık, özellikle ülkemiz insanının haklı olarak en önemli meselesi. Bu nedenle bize düşen görev sigorta bilincini toplumumuzda artırmak ve bu konuda çeşitli çalışmalar yapmak.

Ülkemizde sağlık sigortasına yönelik artan ilgi ve bilinçte, özellikle yeni ürünlerin katkısı yadsınamaz. Son yıllarda genel ve özel sağlık sigortalarına bir alternatif olarak sunulan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın bu anlamda toplumun bir kesimin ihtiyacını giderdiğini ve ilgi odağı olduğunu söylemek mümkün.

Ülkemizde geçtiğimiz dönemlerde sağlık harcamalarında yaşanan artış, sosyal güvenlik sistemi açısından birtakım finansal güçlükler yaratmış; böylece farklı sağlık modelleri gündeme gelmeye başlamıştır. Tamamlayıcı sağlık sigortaları da bu aşamada, etkin bir çözüm aracı olarak fonksiyon kazanmıştır. Ülkemizde 2016 itibariyle tamamlayıcı sağlık sigortalarından faydalanan kişi sayısı 400 bine yaklaşmıştır. Özel Sağlık Sigortası’na nazaran düşük prim oranları sebebiyle, zaman içerisinde bu ürüne ilgi ve ihtiyaç dolayısıyla satın alan kişi sayısının artacağını öngörüyoruz. Toplumumuzda tamamlayıcı sağlık sigortalarına yönelik farkındalığın artması için kamu otoriteleri ve sigorta sektörü işbirliğinin sağlamlaşması büyük önem taşıyor. Devlet tarafından teşvik sistemi uygulanması; aile hekimliklerinin bu konuda vatandaşlarımızı bilgilendirmesi, temel teminat paketlerinin revize edilmesi gibi adımların bu bilinci hızla artıracağını düşünüyorum.

Her ne kadar ülkemizde Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın bilinirliği gün geçtikçe artsa da, istenilen ölçüde yaygınlaşması için kapsamının genişletilip, tüketiciler için daha da cazip bir hale getirilmesi gibi atılması gereken nice adımlar var. Tüketicilerimizin ihtiyaçların karşılanması ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın optimize edilmesi hususlarında ise sektör içi rekabetin kilit rolü taşıdığına inanıyorum. Her alanda olduğu gibi sektördeki rekabet de, şirketleri daha cazip alternatifler sunmaya, bu alandaki kalite ve fırsatları arttırmaya, ihtiyaçlara yönelik çalışmalar yapmaya yöneltecektir. Bununla beraber, bahsettiğimiz hizmet kapsamındaki ve bilinirlik düzeyindeki eksikliklerin de, bu doğal ilerleyiş içerisinde ortadan kalkacağını veya minimize edileceğini düşünüyorum. Tabi ki tüm bunlar, belirli bir zaman isteyen atılımlardır. Bu süreci en çabuk biçimde ilerletecek olan da, başta toplumdaki sigorta bilincinin artışı ve sigorta şirketleri olarak bizlerin sunacağı cazip olanaklar olacaktır.

Tamamlayıcı sağlık sigortacılığında faaliyet gösteren bir şirket olarak, ne kadar geniş alanda, ne kadar çok sağlık kurumu ve sigortalıya ulaşabiliyor ve ne kadar güçlü bir iletişim yakalayabiliyorsak, o ölçüde geniş avantaj elde ediyoruz. Çünkü tüketicilerimizin öncelikli beklentisi, sigorta poliçelerinden optimum fayda sağlamak ve poliçeleri dahilinde daha kapsamlı bir hizmet almaktır. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürününü, sigortalılarımızın gözünde daha cazip kılacak ve daha fazla rağbet görmesini sağlayacak etmenlerden biri de ulaşılabilirliktir. Bunun yolu da güçlü bir network ağı kurarak, sigortalıların sigorta ürününden daha fazla noktada faydalanmasını sağlamaktan geçiyor. Ayrıca, yeterince yüksek seviyelerde olmadığını dile getirdiğimiz sigorta bilincini artırmak için sağlık kuruluşlarıyla kurulacak sağlam iletişim ile güçlü bir network ağına olan ihtiyaç göz ardı edilemez. Bahsedilen bilinirlik düzeyinin artırılmasının sigorta şirketlerinin tek başlarına altından kalkabileceği bir hedef olmaktan çok; sağlık kuruluşları ile birlikte hareket edilerek ulaşılabilecek bir başarı olduğuna inanıyorum. Vatandaşlar, sigorta şirketleri ve acentelerden çok sağlık kuruluşlarına temas etmektedir. Sağlık kuruluşları ve sigorta şirketleri arasında güçlü bir network ağı, koordineli bir iletişim ve iş birliğinin sigorta bilincini artırma konusunda avantaj sağlayacağını ve bu hareketli pazarda şirketlerin rekabette ön sıralara ilerleyebilmek adına daha kapsamlı ürünlerle tüketiciye ulaşacaklarına inanıyorum.

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası konusunda sektör ciddi anlamda gelişme gösteriyor, gelecek dönemlerde de bunun artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası hem devlet hastanelerinin yükünü hatırı sayılır biçimde azaltıyor, hem devletin üzerindeki yükümlülükleri azaltıyor, hem de vatandaşlarımızın özel hastane şartlarında, daha kaliteli bir hizmete, daha cüzi miktarlar ödeyerek ulaşmasına olanak sağlıyor. Toplumda ekonomik ve sektörel koşulları da dikkate aldığımızda, mevcut sağlık sigortalarının yapısının değişim içerisinde olacağını öngörmekteyiz. Ayrıca tıp alanında yaşanan teknolojik ilerlemeler ve tüketici talepleri doğrultusunda sağlık sigortası sektörü de etkilenecek ve böylece her kesim kendini geliştirmek ve alternatifler yaratmak durumunda kalacaktır.