''Bölgenin mevcut ekonomik yapısından kaynaklanan olumsuzluklar göz önüne alındığında sigortacılık alanında faaliyet gösteren acentelerin personel sıkıntısı yaşadığını biliyoruz. ''
Bu noktada sigortacılık eğitiminin yaygınlaştırılması, Ticaret Odalarının sigortacılık alanında geliştirilmesi, STK’ların faaliyetlerini genişletmesi konusunda yapılacak çalışmaların önemli katkı sağlayacağını söylemek mümkün”
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri düşünüldüğünde, ülkenin batı bölgelerine kıyasla, sigorta bilinci yeni oluşmakta ve oldukça hızlı gelişim göstermektedir. Bölgenin ekonomik yapısı itibarıyla, sigorta ürünleri ile tanışması Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk poliçeleri ile olurken teknoloji ve iletişim süreçlerinde yaşanan gelişmelerin sigortalı taleplerini de etkilediği görülmektedir. Değişimin bir sonucu olarak bugün artık konut, sağlık ve yangın sigortalarında poliçeler talep edilmekte ve satış kanalarımız aracılığıyla pazarlama faaliyetleri yapılmaktadır. Acentelerin sigorta ürünleri konusundaki bilgi birikimlerinin artmasıyla tüm branşlarda üretim sağlama çabaları bulunmaktadır.
Bölgenin sigortalanma potansiyelini ağırlıklı olarak oto sigortaları olarak belirtebiliriz. Kasko branşında sektör prim üretimi 2,55 milyar TL ve trafik sigortalarında 3,72 milyar TL’dir. Şirket olarak Doğu Anadolu Bölgesi’nde 13 ilde 123 acente ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 9 ilde 114 acente ile hizmet vermekteyiz. 2022 yılı sonu itibarıyla toplam prim üretimimiz 1,25 milyar TL seviyelerinde gerçekleşmiştir. Şirket içerisindeki üretim payı yaklaşık 5%’dir.
Bölgede sigorta bilinci ve potansiyeli açısından Gaziantep ili özellikle yangın branşında öne çıkmaktadır. Sanayileşme oranı yüksek olan bu ilde spesifik ürünlere ihtiyaç duyan ve yüksek sigorta bilincine sahip müşterilerimizin bulunduğunu söyleyebiliriz. Van ve Diyarbakır illeri de ekonomik potansiyelleri itibarıyla önem arz etmektedir. Bölgede daha önce yaşanan depremler nedeniyle DASK potansiyeli mevcuttur. Tarım sigortalarında potansiyel bir pazarın varlığından bahsetmek mümkündür. Bölgenin geneline bakıldığında ise mevcut ekonomik yapının sonucu olarak sigorta ürünü satın alma tercihleri düşük seviyededir. Türkiye’ de sigortalanma payı kasko branşında %30 seviyelerinde iken bölgenin oranı yaklaşık %20 seviyesinde kalmaktadır. Yaklaşık olarak bölgedeki araçların %80’i sigortasız durumdadır. Trafik poliçelerinde ise ülke genelinde %81 olan sigortalanma oranı bölgede yaklaşık %75 seviyesindedir. Sigortalanma bilinci ticari müşterilere kıyasla bireysel müşterilerde gelişme aşamasındadır.
Bölgenin mevcut ekonomik yapısından kaynaklanan olumsuzluklar göz önüne alındığında sigortacılık alanında faaliyet gösteren acentelerin personel sıkıntısı yaşadığını biliyoruz. Bu noktada sigortacılık eğitiminin yaygınlaştırılması, Ticaret Odalarının sigortacılık alanında geliştirilmesi, STK’ların faaliyetlerini genişletmesi konusunda yapılacak çalışmaların önemli katkı sağlayacağını söylemek mümkündür.
Acentelerimize öncelikle kaza portföyünün yanı sıra kaza dışı branşlarda karlılık sağlayacak sürdürülebilir ve dengeli portföy yapısı oluşturmalarını önermekteyiz.
Sağlık sigortaları branşında bölgenin prim üretimi içindeki payı düşük seviyede. Önümüzdeki dönemde sağlık sektöründeki yeni yatırımlarla birlikte Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinin de bu alanda beklenen değişimi göstermesi ve payını arttırmasını bekliyoruz. Bir diğer konu ise, dünya genelinde de yaşanan resesyon nedeni ile enflasyon ile yüzleşmek zorunda kaldığımız bu dönemde sigorta bedellerinin güncel tutulması gerekliliği. Ülkemizde var olan ekonomik gelişmeler neticesinde değer artışlarının dikkatle takip edilmesi ve olası hasarlarda eksik sigortaya maruz kalınmaması adına ilgili branşlarda enflasyondan kaynaklanan sigorta bedel artışlarının güncellenmesi gerektiği görüşündeyim.
