ÖZEL RÖPORTAJ: KVKK alanında acenteler için önemli eğitimler hazırlıyoruz
ÖZEL RÖPORTAJ: KVKK alanında acenteler için önemli eğitimler hazırlıyoruz

ÖZEL RÖPORTAJ: KVKK alanında acenteler için önemli eğitimler hazırlıyoruz

TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut; “BES ve hayat satışında acente gücünün artması için bu alanlarda acente lehine yeni düzenlemeler şart”

Trafik sigortalarında son dönemlerde bazı düzenlemelere gidildi ve teklifler yasalaştı. Sektör, bu yeniliklerin trafik branşına istikrar getireceği görüşünde. Siz bu düzenlemeleri nasıl yorumluyorsunuz?

Sektör, daha öncesinde yapılan bir değişiklikle ciddi bir ivme kazanmış ve yoluna da o ivmeyle devam ediyordu. Buradan aldığı güvenceyle de trafik sigortaları, tüketicinin daha ucuza poliçeye ulaşmasını sağlamıştı. Hepimiz biliyoruz ki daha öncesinde mahkemelerin vermiş olduğu farklı tazminat cezalandırmaları dolayısıyla sektör paydaşlarının, bizlerin, sigorta şirketlerinin ileriyi görememesi nedeniyle hep kuşkulu bir durum söz konusu idi. Fiyatların yüksek olmasından tüketici düne kadar çok ciddi şikayetçiydi. Anayasa Mahkemesi’nin esastan iptal kararı vermesi, bu tür olaylarda yasaya bakmak gerekir demesi de geriye dönük birtakım kuşkular oluşturmuştu. Mevcut kapanmış dosyalar ve ileriye dönük muallak diye tanımladığımız birtakım hasarlarda özellikle de bedeni zararlarda bir belirsizlik vardı. Zaten sektörün en büyük handikabı bu tazminatlar. Dolayısıyla bu olayla ilgili olarak hepimizin bildiği üzere SEDDK bununla ilgili gerekli yasal değişiklikleri yaptı. Sonrasında teklifin iptali söz konusu oldu. Ancak, şu an teklif yasalaşmış durumda. Bunda karınca kararınca tüm sektör belli mücadeleler verdik.

Haziran ayında hepimizin bildiği üzere düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeyle beraber eski sistemdeki o korkulu rüya bitti diyebilirim. Sektör bir nefes aldı. Ben bunun çok olumlu sonuçlarının olacağına inanıyorum. Bu gelişmeyi birkaç başlıkta incelemek lazım. Biri, hasarların daha hızlı bir şekilde ödenmesi. Bir diğeri ise mağdurların tazminata bir aracı olmadan ulaşabilecek olması. Artı bu gelişmeler poliçe fiyatlarında da indirimler yaratacaktır. Bence eğrisi doğrusuna denk gelmiştir. İlerleyen dönemde bu gelişmeler ışığında zorunlu sigortaların, sigorta şirketlerinin kaçındığı değil, yapmak arzusunda olduğu ve hizmeti kesintisiz, eksiksiz ve kısa sürede verdiği branşlar haline gelmesini arzu ediyoruz.

BES tarafında da önemli düzenlemeler oldu. 18 yaş altının sisteme girişi özellikle buradaki potansiyeli artırdı. Acenteler, bu pazardan gereken payı almaya istekli mi? Siz acentelerin BES’in yeni döneminde nasıl bir rol oynayacağı görüşündesiniz?

Acente bireysel ve hayat satışında nerede önce ona bakmak lazım. Acenteler söylediğiniz gibi bireysel emeklilik ve hayat satışında fazla aktif olamıyor. İkinci eksik kısım ise tarım sigortaları. Bu iki husus acentelerin zayıf olduğu hususlar. Acentelerin yüzde 70’i trafik sigortası, kasko sigortası gibi daha lokal ve hızlı paraya dönüşebilen alanları tercih ediyor, motor sigortalarında, otomobil sigortalarında ilerliyor. Doğru mu? Değil. Biz başka taraflara da bakmak zorundayız. Satıştaki ürünlerimizi ve portföylerimizi çeşitlendirmek zorundayız. Bununla beraber doğaldır ki o çeşitlendirdiğimiz ortam, ek branşlar sektöre artı olarak penetrasyon olarak yansıyacaktır. Hedefimiz de zaten acentelerin bakış açısını değiştirmek. Bununla ilgili de çok ciddi çaba sarf ediyoruz. Bu konuda TSB ile görüşmelerimiz olacak. Yine eğitimcilerle acenteye pazarlama, çapraz satış, branşlar itibarıyla eğitim vermek konusunda, iş yönetimi konusunda eğitim vermek için bir eğitim programı hazırlıyoruz. TARSİM’le beraber Türkiye’yi hemen hemen 35 ilde 11 bölgeye böldük. Serpil Hanım ve ekibine de buradan teşekkür ederim. Çok ciddi farkındalık eğitimi yapıyoruz. Hemen hemen 35-36 ilde 6 bölgede bu işi bitirdik. Üzerinde de devam ediyoruz. Bu arada DASK grubunda da Türk Reasürans AŞ Genel Müdürü Selva Hanım’a ve diğer çalışanlara teşekkür ediyoruz. Onlarla da DASK’la ilgili olarak acentelere bir eğitim programı yapıyoruz. Bunun yanında devlet destekli alacak sigortası eğitimi verdik. Ciddi katılım sağladık. Siber riskler, kefalet sigortaları, inşaat tamamlama… Yavaş yavaş bunlar çeşitleniyor. Acenteler özellikle bireysel emeklilik tarafında ve hayat poliçelerinde pek yok. Çünkü finansal sigortalar, kredilerle ilintili olarak yürüyor bankalarda ve finans kuruluşlarında. Daha evveliyatında aslında komisyon oranları daha farklı bir şekildeyken acenteler işin içerisinde çok da ciddi üretim yapıyordu. Ama çıkan yasalar düzenlemeler, sektörün almış olduğu vaziyet ve pozisyon itibarıyla çok fazla acente işin içerisinde o aşamada istenmedi. Dolayısıyla ben hep şunu söylüyorum; acentenin organizasyon kurması ve kalıcı olarak buradan gelir elde etmesi ve mutlu olabilmesi için mutlaka burada bir iyileştirme yapılmalı. Ama maalesef burada acente lehinde çok fazla düzenleme yok ve özellikle de yapılmış olan bir poliçenin iptali halinde ödenmiş olan komisyonun geri çağrılması da aslında bu sektörde en büyük handikapları oluşturuyor. Yani bireysel emeklilik poliçesini yaptınız, komisyonu aldınız, ya da hayat poliçesini. Sonra poliçesini iptal etti, komisyon geri alınıyor. Ben satış personeline bunu ödedim, vergi olarak vergisini ödedim. Burada bir problem var. Bu nedenle acente bu alanda satışta yok. Yani burada birtakım şartların üzerine konuşulması şart.

 

18 yaş altı ile ilgili olarak tabii ki penetrasyonu yükseltici bir unsur oluşturacaktır. Ama acente diyor ya “Kaçmaktan kovalamaya zaman bulamadım” misali. Acente palyatif olarak hızlı bir şekilde çözüm arıyor sorununa. Çünkü gerçekten acentelerde komisyon azalması söz konusu.

Düşen komisyonlarımızı eski yerine çıkarmak konusunda karşımızda gerçekten bu işe can kulağıyla kulak veren yöneticiler bulamıyoruz. Örneğin yüzde 2 ile havuzu arttırdılar. Yüzde 2, evet teşekkür ederiz ama beklentimiz bu değildi. Komisyonlarımız yüzde 17’ydi. Karlılık yok zarar ediyoruz diye düşen komisyonlarımız şu an yerlerde sürünüyor. Bu 2 ile yetinmiyoruz. SEDDK’ya buradan da seslenmiş olayım, gerçekten beklentimize cevap bekliyoruz. Sektörün sorun ve problemlerini çözecek hızla yol alacak sürecin başlaması lazım. Bizim sorunlarımız var, özellikle bireysel emeklilik ve hayat poliçelerinde dediğimiz sorunlar mevcut. Sizin vasıtanızla da bu sorunları tekrar dile getirmiş olduk. Teşekkür ediyorum.

Telekomünikasyon sigortacılığı son dönemde çok konuşuluyor. Bu gibi Pazar devlerinin sektöre girmesi, acentelerin rekabet algısını nasıl şekillendiriyor? Siz neler söylemek istiyorsunuz bu konuda?

Bu doğru bir şey değil. Bu gibi durumlarda sigorta satılıyor, ancak iş hizmete geldiği zaman vatandaşa eksik hizmet veriliyor. İzmir depreminde vatandaşa DASK’ın numarasını verip aradan çekilen kişiler gibi…

SEDDK’nın görevi nedir? Bunları engellemek. Bunları denetlemek. Bugün bakıyorsunuz broker acente gibi şubeleşiyor. Temsilciymiş. Brokerin acenteyle iş paylaşması yasak, bunlar denetlenmeli. Bir kere bireysel işte broker olmaması lazım. Bu kişiler sigorta sektöründen isimlerle de iş birlikleri yapıyor. Sektörden kimsenin bu markalara prim vermemesi gerekli diye düşünüyorum. Örneğin bir firma benden poliçe yapana internet hediye edeceğim diyor, 5 GB hediye diyor. Bunlar yanlış şeyler. Şimdi soruyorum bu şirketlerin görevi bu mu? Ben sigorta şirketlerini de buradan şiddetle kınıyorum. Bunlar olmamalı.

Geleneksel satış tecrübelerimizin dijital ve teknolojiyle birleştirilmesinin daha kalıcı penetrasyon oluşturacağı kesin. Ben buradan acente arkadaşlarımın hepsine çağrı yapıyorum. Bu tür acenteyi dışlayan ve acentenin dışında farklı dağıtım kanalları arayan sigorta şirketlerinin acenteliklerini masaya yatırıp tartışın. Sizler de onlara alternatif oluşturun. Sigortalılarınızın telefonlarını verdiğiniz bu şirketler yarın onları pazarlamayla ilgili kullanacaklar. Buradan acente dostu şirketleri de gerçekten gönülden alkışlıyorum. Gerçekten hepsine müteşekkirim. Şahsım ve meslektaşlarım adına da kendilerine teşekkür ediyorum.

Telekomünikasyon firmasıyla, servis sağlayıcıyla, turizm acentesiyle bu işler olmaz. Yani ben bunu dağıtım kanallarında da söyledim. Turizm acentesi veya seyahat sağlık poliçesini herkese kestirmekle 120-130 milyonluk pastayı bunlar kesince 150-200 milyona mı çıkacak? Örneğin; 3 milyon kişi yurt dışına seyahate çıkıp da seyahat poliçesi satın alıyorsa bunların poliçe satması 3 milyon kişiyi 4 milyon kişi mi yapacak? Bunlarla sektör bir yere varamaz. Yarın hasar olunca bunların hiçbiri ortada olmuyor. Yine biz burada oluyoruz. Bunların hepsinin örneklerini daha önce gördük. Elazığ, Malatya depremlerinde sahadaydık, İzmir depreminde sahadaydık. Acente varsa sigortalı hizmet alıyor, acente yoksa sigortalı hizmet almıyor. Sektörü ancak bunlardan sıyrılarak bir yere getirebiliriz. Satış odaklı bu sistem ile bir yere gelemezsiniz.

Mevcut acente yapısını rehabilite edip daha kalıcı çözümler oluşturmak yerine neden palyatif çözümler peşindeyiz? Özellikle brokerlerin şube açmasını yasaklamalıyız. Brokerleri denetlenebilir hale getirmeliyiz. Brokerler olmalı, biz onlarla çalışmalıyız. Ama büyük işlerde, reasürans finansmanı gerektiren işlerde acenteler olmalı.

KVKK ile ilgili yeni düzenlemeler tüm sektörlerde konuşuluyor. Bu alandaki yeni yaptırımlar acentelere hangi gereklilikleri getirecek? Burada acenteler doğru adımları atabilmek için kimlerden destek almalı?

Yönetimde bununla ilgili acentelere bir eğitim verme kararı aldık. Şu anda eğitim verecek kişi ile görüşülüyor. Acente meslektaşlarımıza KVKK ile ilgili, sadece bizim işimizle ilgili bir eğitim vereceğiz. Eğitimi kimin vereceği de hazır. Onunla ilgili çalışmalar son aşamasına geldi. Eli kulağında. Zaten sosyal medyada da bunu açıkladık. Kısa bir süre içerisinde KVKK eğitimi başlayacak. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile biz Hukuk Daire Başkanlığını TOBB’a davet ettik. Bizim acenteler olarak ihtiyaç duyduğumuz kişisel bilgiler var, bunları Kişisel Veri Kanunu’ndan çıkartmamız lazım. Örneğin ben sizin doğum yeri, doğum tarihinizi almadan, TC kimliğinizi almadan, aracınızın bilgisini almadan kaskonuzu yapamıyorum. Bunu da sigorta şirketlerinin ekranına girmeden o projeye vücut bulduramıyorum. Örneğin sağlıkla ilgili geçmişteki bilgilerinizi almadan bir sağlık teklifi veremiyorum. Sağlıkla ilgili çok daha katı kurallar var ama en azından gerekli olan bilgilerin sigorta şirketine aktarılması veya bilginin bizde kalması bu kapsam dışında olmalı. Yani bir işin ifası için gerekli bilgiler var. Daha önce sigorta şirketleri bu konuda müracaat etmişti bu reddedildi. Burada bizim sigorta şirketleriyle sorumluluğumuz söz konusu. Hem veri sağlayıcı hem de aktardığımız yer olarak bu bilgi ikimizin de sorumluluğunda. Dolayısıyla birlikte el ele kol kola girmeliyiz ama maalesef TSB’den bununla ilgili girişim yok. Bir davet yok. Dolayısıyla biz Sigorta Acenteleri İcra Komitesi olarak acenteler adına sorunu çözmeye çalışıyoruz.

Son dönemlerde SAİK olarak acenteleri ilgilendiren girişimleriniz neler oldu? Önümüzdeki dönemde SAİK olarak atmayı planladığınız adımlarla ilgili belirtmek istediğiniz alanlar var mı?

TOBB SAİK olarak devlet destekli alacak sigortası ile ilgili açılımlarda bulunduk. Farkındalık eğitimleri verdik. Ayrıca TARSİM ve DASK ile eğitimler planladık. DASK eğitimleriyle çapraz satış konusunda da avantajlı olacağız. TSS, konut, iş yeri, kasko gibi birtakım yan poliçeler burada satabilir. Biz bunun eğitimlerle önünü daha çok açacağız.

Pandemi döneminde sağlık sigortalarında pandemi riski teminat dışıydı, bu alan için de sektörle iş birlikleri içinde olduk, şu an harcamalar teminat kapsamında. Dolayısıyla sağlık sigortalarında hem mevcudu kaybetmedik hem de üzerine yeni poliçeler koymak suretiyle sistemi ayakta tuttuk. Bu arada TSB Başkanı Atilla Bey’le ve genel müdürlerle çok ciddi bir ilişki ve iletişim içerisinde olduk. Bu arada ücretsiz trafik sigortası süreleri uzadı.

TOBB Başkanımız sağ olsun girişimleriyle Nefes Kredisi’nde ve İşe Devam Kredisi’nde tüm acentelerin ucuz krediye erişmesini sağladı.

Acente dışında bir başka kişi ve kurumun poliçe satmasına kesinlikle karşıyız. 5684 sayılı yasaya göre acente olmayan birinin poliçe satması yasaktır. Zaten şu an Danıştay’da müracaatım var, ilk dosya benim. İlk cevaplar geldi. Dolayısıyla bunların da takipçisi olacağız.

Trafik sigortası ile ilgili handikaplarımız var. Bunlar nedir? Mesafeli iptal zeyli, devir zeyli. Doğrudan tazmin, artı acentenin birbiriyle iş paylaşımında komisyon gider belgesi konusu. İş yeri açma çalışma ruhsatı, bir defaya mahsus müdürlük başlığında yetki verilmesi gibi konular mevcut. Bunlar önemli konular. Bu alanlarda da çok mağdur arkadaşımız var.

Bunun dışında ekran paylaşımında tek başına mücadele ediyoruz ama kolay değil. Bu ekran paylaşımını birlikte toplu mücadele etmek lazım. Brokerin bireysel işlerde olmaması gerekir.

Taban komisyon mutlaka yükseltilmeli. Ayrıca 3D uygulaması sektörün kanayan yarası. Acente istiyorsa sigorta şirketi 3D uygulamasını vermek zorunda kalmalı. Eğer vermiyorsa o primin herhangi bir şekilde itiraz edilip bankadan geri alınmasının sorumlusu sigorta şirketi olmalı. Ben sigorta şirketinin web sayfasına girip oradan poliçe kesiyorum.

Bunun dışında artık dijital poliçeye dönmemiz lazım. Pandemi döneminin öncesinde çok hızlı çalışmalar yaptık bununla ilgili TSB ile birlikte. Son aşamaya gelmiştik, pandemiyle beraber çalışmalar durdu. Bu çalışmanın mutlaka bitirilmesi lazım. SBM’de Danışma Kurulu’ndayım orada Murat Bey’le yapmış olduğumuz çalışmalarda özellikle iki faktörlü güvenlik uygulaması devreye girdi. e-devlet üzerinden SBM’ye girilmeli. Tüm şirket poliçelerini SBM’den almalıyız. Şirketler geride onuna programını çalıştırmalı. Bizim kullandığımız programların akreditasyonları ve güvenlik içeriği de SBM tarafından yapılmalı. SBM tarafından akreditesi yapılmamış olan programları acenteler kullanamamalı.

50 cc’nin altındaki motosikletlerin trafik sigortası kapsamına alınması gerekiyor. Şehir içi ve şehir dışında ücreti mukabilinde ticari olarak yolcu taşıyan araçların hepsinin koltuk sigortası yaptırmasını istiyoruz. DASK’ın mutlaka çöp vergisi ve emlak vergisi işlemlerinde de sorgulanması gerektiğini düşünüyorum.  

Zirai kredilerde hayvan hayat kredilerinde çok ciddi şekilde kredi baskısı var, bankalarda Tarım Kredi Kooperatifi’ne çok ciddi baskılar var. Bu işin kesinlikle engellenmesi lazım. Mutlaka rekabetin doğru boyutlara inmesi gerekli. Örneğin bilgilendirme yükümlülüğü var, bunun mutlaka üç-beş ayla sınırlandırılması lazım. Sonsuz bir bilgilendirme yükümlülüğü diye bir şey olamaz. Eğer varsa bu sigorta şirketlerinin sorumluluğunda olmalı.

Mesela Sigorta Bilgi Merkezi yönetiminde mutlaka acentenin olması lazım. İlk aşama kapasitesine göre de mutlaka ve mutlaka acentenin olduğu yerde sigorta şirketleri hemen acentelik verememeli, mutlaka acentelik vermesinde TOBB’un onayı gerekmeli. TOBB’un onayı olmadan acentelik tesis edilmemeli diye düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte bu saydığımız tüm işlerin takipçisi olacağız. Buradan da meslektaşlarıma neleri takip ettiğimiz konusunda da bu bilgileri aktarmış oldum. Katkılarınız için çok teşekkür ediyorum.

RÖPORTAJ: KÜBRA KANUN