Özel Röportaj: ''Sürdürülebilirliği içselleştirme yolculuğumuz sürüyor''
Özel Röportaj: ''Sürdürülebilirliği içselleştirme yolculuğumuz sürüyor''

Özel Röportaj: ''Sürdürülebilirliği içselleştirme yolculuğumuz sürüyor''

Anadolu Sigorta Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Berna Semiz Ergüntan; “Anadolu Sigorta olarak uzun yıllardır sigortacılık faaliyetlerimizi çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ÇSY) kriterler çerçevesinde yürütüyoruz.”

Sürdürülebilirlik kelimesini son dönemlerde sıkça duymaya başladık. Anadolu Sigorta için, bu kelimenin içini dolduran etmenler neler, bahseder misiniz?

Özellikle pandemi ile hızlanan dijital dönüşüm ve iklim krizi gibi nedenlerle sürdürülebilirlik bakış açısı son yıllarda tüm sektörlerin radarına girmiş durumda. Biz de Anadolu Sigorta olarak uzun yıllardır sigortacılık faaliyetlerimizi çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ÇSY) kriterler çerçevesinde yürütüyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetleri, doğal kaynakları ve ekosistemleri koruyarak, çevresel ve sosyal riskleri hesaba katarak tasarlıyor ve sigortalılarımızla buluşturuyoruz. Türkiye’nin en köklü sigorta şirketi olarak bütüncül sürdürülebilirlik bakış açışımız sayesinde sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla da çevresel ve sosyal alanda olumlu etki yaratacak çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca desteklediğimiz kültür-sanat ve spor faaliyetleri ile de toplumsal refahı büyütecek adımlar atıyoruz. Biz sürdürülebilirliği, büyüme ve inovasyon için bir fırsat olarak görüyor, çalışmalarımızı Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin 10 ilkesi ve BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin 7 ilkesine katkı sağlama hedefiyle gerçekleştiriyoruz. Ayrıca ekonomik gelişmelerde en doğru şekilde konumlanmak amacıyla da finansal risklerimizi en aza indirip, müşterilerimize ve tüm paydaşlarımıza karşı şeffaf ve etik ilkeler doğrultusunda faaliyetlerimizi düzenliyoruz.

Şirket olarak 2024 yılında özellikle sürdürülebilir sigortacılığa odaklanıyorsunuz. Bu alandaki çalışmalarınız ne zaman başladı ve nasıl bir noktaya ulaştınız?

Sürdürülebilirlik anlayışımızı ürün geliştirmeden satın almaya, sosyal sorumluluk projelerimizden insan kaynakları uygulamalarımıza uzanan tüm faaliyetlerimize entegre ediyoruz. Sürdürülebilirliği içselleştirme yolculuğumuzun önemli bir çıktısı 2019 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz raporlama çalışmalarımız. Bu süreci 2022 yılında ilk entegre raporumuzu yayınlayarak bir adım daha öteye taşıdık.

Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımıza kısa süre evvel devreye aldığımız ve iklim kriziyle mücadeleye inovatif bir boyut ekleyen ecordingApp uygulamasını  da dahil ettik. Bu uygulama ile çalışma arkadaşlarımız; ulaşım, geri dönüşüm, patili dostlarımız, sürdürülebilir yaşam ve tasarruf başlıklarını taşıyan beş farklı kategoride, zorluk dereceleri çeşitlilik gösteren 30’dan fazla görevle iklim krizine karşı harekete geçiyor. Böylece çalışanlar, günlük rutinleri içerisinde doğa dostu görevlerini gerçekleştirerek ecopuan kazanıyor ve o puanları yine uygulama içindeki markette harcayabiliyorlar.

Sizler şirket olarak çevresel, sosyal ve yönetimsel alanlarda bütüncül bir stratejiden söz ediyorsunuz. Bize bunu biraz açarak, çalışmalarınızdan söz edebilir misiniz?

Tüm dünyada sürdürülebilirlik gündeminin ilk sırasında iklim değişikliği ile mücadele yer alıyor. Biz de Anadolu Sigorta olarak, iklim değişikliğinin operasyonlarımıza ve portföyümüze etkilerini analiz ediyoruz. İklim eylemi stratejimizi üç eksene odakladık; operasyonlarımızdan doğan çevresel etkileri en aza indiriyor, müşterilerimizin iklim riski yönetim süreçlerine destek oluyor, yatırımlarımızla yeşil dönüşümü destekliyoruz. Anadolu Sigorta olarak iki yıldır yürüttüğümüz “Ormanın Gözleri” projemiz sayesinde Adana’da 2 kule olmak üzere, Muğla, Antalya ve Çanakkale’deki toplam 5 yangın gözetleme kulesi ile 245 bin hektar orman arazisini koruma altına aldık. Sosyal etki projelerimizden biri olan Anadolu Sigorta Kütüphaneleri projemiz ile okumaya meraklı çocuk ve gençleri kitaplarla buluşturarak onların kültürel ve sosyal gelişimine destek oluyoruz. Kadınların ve kız çocuklarının ekonomik ve sosyal hayata katılmasının sürdürülebilir kalkınmanın en önemli bileşenlerinden olduğuna inanıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için çok sayıda uygulama ve projeyi hayata geçiriyoruz. Yönetimsel açıdan da Sürdürülebilirlik Komitemiz çatısı altında, şirketimizin sürdürülebilirlik konusundaki vizyonunu, yönetim yaklaşımını ve odak çalışma alanlarını belirliyor ve buna uygun politikalar ve yol haritamızı çiziyoruz. Bu doğrultuda şeffaf ve hesap verebilir yöntemler geliştirerek şirketimizin sürdürülebilirlik yaklaşımlarını, hedeflerini ve çevik yönetim anlayışımızı tüm çalışanlarımız, müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve tedarikçilerimizle paylaşıyoruz.

Sizce, sigortalı tarafında sürdürülebilirlik kavramının bir yansıması var mı?

Araştırmalara göre özellikle Z Kuşağı, edilgen bir tüketici olmaktan çok gezegenin geleceğini önemseyen, toplumsal ve ekonomik refahı önceliklendiren, markalarla gönül bağı kuran bir yapıya sahip. Bu durum da müşterilerin markalara karşı beklentilerini şekillendiriyor. Dolayısıyla sigortalılar açısından da sürdürülebilirlik kavramı öne çıkan ve belirleyici bir nitelik taşıyor. Biz de Anadolu Sigorta olarak sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm alanındaki faaliyetlerimizle gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için çabalarken, doğal kaynakların kullanımından yenilikçi ürün ve hizmetlere kadar geniş bir skalada trendlerin takipçisi değil belirleyicisi olmak için çalışıyoruz.

Sürdürülebilirlik kavramının özellikle sigortacılık açısından bu kadar önemli olmasının sebepleri neler? Bu süreçlerin sektöre adapte edilmesi, sektöre hangi artıları kazandıracak?

Sigortacılık, diğer tüm sektörleri etkileyen ve sürdürülebilir kalkınmada önemli rol oynayan bir sektör. Özellikle bu alanda sunulan sigorta ürünleri ile riskler öngörülebilir ve ölçülebilir hale geldiği için kişi ve kurumlar da finansal güvenceye kavuşuyorlar.

Türkiye’nin ilk yerinde Ar-Ge merkezi olan sigorta şirketi olma avantajıyla dijitalleşmede sektörümüze öncülük ediyoruz. Diğer yandan ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Dolayısıyla pandemi, iklim değişikliği ve doğal afetlere karşı tüm sektörlerde egemen olan sürdürülebilirlik bakış açısı çerçevesinde ürünlerimizi ve hizmetlerimizi güncelliyoruz. Örneğin pandemi, sağlık sigortalarının gerekliliğini, yaşadığımız üzücü 6 Şubat depremleri ise DASK, konut sigortaları ve KOBİ’lere özel sigortaların önemini gösterdi. Diğer yandan siber risklerin artmasına paralel olarak, bu alanda da hazırlıklıyız; bireylere ve işletmelere yönelik siber güvenlik paketleri sunuyoruz. İklim değişikliği riskleri konusunda bilinçli olan ve bunları yöneten kuruluşların ve bireylerin çözüm ortağı olmaya yönelik ürünler ve uygulamalar da geliştiriyoruz.

Sigorta sektöründe sürdürülebilirlik iletişimi politikası yayımlayan ilk şirketsiniz. Bu konudaki öncülüğünüz hakkında neler söylemek istersiniz?

Sigorta sektöründe bu politikayı yayımlayan ilk şirket olarak, tüm çalışanlarımızı ve şirket dışı dahil olmak üzere paydaşlarımızı, şirketimizin sürdürülebilirlik iletişimi hedefleri ve uygulamaları hakkında şeffaf şekilde bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Şirketimizin Sürdürülebilirlik İletişimi Politikası’nda bu alandaki prensiplerimizi, uygulamalarımızı ve taahhütlerimizi paylaşıyor ve iletişim alanında çalışan herkesin bu yönde ilerlemesini teşvik ediyoruz.