Sigorta ve Reasürans Brokerliği Sektörünün Ciddi Bir Dönüşüm Geçiriyor
Sigorta ve Reasürans Brokerliği Sektörünün Ciddi Bir Dönüşüm Geçiriyor

Sigorta ve Reasürans Brokerliği Sektörünün Ciddi Bir Dönüşüm Geçiriyor

Sigorta Brokerleri Derneği (SBD) Başkanı Cenk Ecevit

Türkiye’de sigorta penetrasyon gücünde brokerlerin yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dış ülkelerle karşılaştırıldığında yorumlarınız neler olur?

Brokerliğe başladığım 1999 yılından bugüne geldiğimizde, ülkemizde sigorta ve reasürans brokerliği sektörünün ciddi bir dönüşüm geçirdiğini söylemem lazım. 2000’li yılların başında %5 düzeyinde ve yaklaşık 25 broker varken, bugün 220’nin üzerinde aracı kurumumuz var. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’de hayat dışı branşlarda prim üretiminin yaklaşık %18’ini oluşturan bir yapıya sahibiz.

Türkiye’de brokerlerin payı hangi branşlarda daha güçlü durumda?

Bu oran; nakliye, sağlık, enerji, inşaat, ulaştırma ve siber riskler gibi daha teknik ve kompleks branşlarda çok daha yüksek seviyelere çıkmakta. Özellikle kurumsal işlerde brokerlerin pazar payı çok daha fazla. Örneğin; alacak sigortalarında %73, denizcilik ve uçak sigortalarında %80, sorumluluk sigortalarında %40 pazar payı brokerlerde. Ülkemizde sınai ve ticari işyeri sigortalarında ise brokerlerin payı yaklaşık %35 civarında. Yani, her üç sınai ve ticari işletmeden biri brokerle çalışıyor demek yanlış olmaz. Reasürans işlemlerinde ise brokerlerin aracılık oranı %70’in üzerinde.

Brokerlik sektörü; yıllık yaklaşık 150 milyar TL’lik bir sigorta üretiminin yönlendirilmesinde doğrudan etkilidir. Bu büyüklük, sektördeki uzmanlaşmanın ve güvenin göstergesidir.

Uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye brokerlik sektörünü hangi noktada görüyorsunuz?

Dünyada farklı kültürlerde farklı oranlamalar görmekteyiz. İngiltere, ABD gibi ülkelerde pazarın ağırlığı brokerlerde. BAE, Tayland, Avustralya’da brokerler %50’nin üzerinde pazar payına sahip. İtalya, İspanya gibi ülkelerde ise hâlen acente payı brokerlerin üzerinde.

Kültürel faktörler ve iş yapma şekilleri, diğer sektörlerde olduğu gibi brokerlik alanında da nihai tüketicinin kararında önemli bir etken. Özellikle bireysel poliçelerde… Ancak satın alma alışkanlıkları değiştikçe, dijital kuşak tüketici oldukça ve alımlarını dijitalden yaptıkça, brokerlerin payı tüm dünyada artıyor.

Brokerlerin mevcut gücünü ve üretimini artırabilmesi için atılabilecek adımlar var mı?

Brokerlik mesleği kendi içinde de bir dönüşüm içinde. Önümüzdeki yıllarda brokerler, daha çok risk analisti, veri yorumlayıcısı ve finansal danışman gibi çalışacak. Özellikle yapay zekâ ve büyük veri sayesinde risklerin daha iyi analiz edilmesi, fiyatlamaların daha doğru yapılmasını sağlıyor.

Dolayısıyla brokerler teknolojiyi daha fazla kullanacak; ancak insan faktörü hiçbir zaman ortadan kalkmayacak. Çünkü risk kavramı sadece rakamlardan ibaret değil; kültürel faktörler, yönetim anlayışı ve şirketin iş yapış biçimi gibi insan odaklı unsurlar da önemli. Müşterinin gerçekten ihtiyacını anlayıp ona göre çözüm sunmak hâlâ brokerlerin uzmanlık alanı olacak. Zaten brokeri diğer satış kanallarından ayıran temel kavram da bu.

Dijitalleşme ve yapay zekâ, brokerliğin geleceğini nasıl şekillendirecek?

Dijital dönüşüm burada anahtar konulardan biri. Dönüşümü gerçekleştiremeyen, uyum sağlayamayan aracılar, ister acente ister broker olsun, pazar payında geride kalacak. Bugün sadece dijital üzerinden çalışan bankalar ve süpermarketler varken, sigortacılığın ve sigorta aracılığının farklı bir durumda kalmasını beklemek gerçekçi değil.

Brokerlerin daha etkin çalışabilmesi için düzenleyici çerçevede hangi ihtiyaçları görüyorsunuz?

Mevzuat uyumu da kritik. Verinin sağlıklı işlenebilmesi için paylaşımın güvenli bir ortamda sağlanması esas. Bu konuda SEDDK’nın destekleyici olduğunu görüyoruz. Umuyorum ki yapılacak mevzuat güncellemeleri ile gerekli adımlar sağlıklı bir şekilde atılacak.

Ayrıca kimin acente, kimin broker olduğu ayrımının da netleştirilmesi gerekiyor. Acente gibi çalışan brokerler olduğu gibi, broker gibi çalışan acenteler de var. Yerlerin netleşmesi şart. Bu sebeple kişi ve kurumlar “iş gelsin de nasıl gelirse gelsin” kolaylığından çıkmalı.

Öte yandan, brokerlerin gücünü ve üretimini artırması için öncelikle sigorta bilincinin ve broker kavramının geniş kitlelere yayılması kritik. Müşteriler, brokerin sadece poliçe satmadığını; riskleri analiz eden, farklı şirketlerden en uygun çözümü getiren bağımsız bir danışman olduğunu daha net görmeli. Bu farkındalık arttıkça üretim de doğal olarak büyüyecektir.

Son olarak, düzenleyici otoriteyle yakın iş birliği içinde, sektörün ihtiyaçlarını karşılayan ama aynı zamanda brokerlerin bağımsız danışmanlık rolünü güçlendiren bir çerçevenin oluşturulması, sürdürülebilir büyüme için büyük önem taşıyor.

Meslek örgütlenmesi brokerliğin geleceği açısından neden kritik?

Brokerliği bir sigorta/reasürans aracısı olmakla birlikte ayrı bir meslek olarak tanımlamak, meslek örgütü yapısı altına sokmak gerekmekte. Brokerler hem sigorta şirketlerinden bağımsız çalışıyor hem de müşterilere karşı sorumlulukları çok yüksek. Bu bağımsızlığın güçlü bir temsil ve denetim yapısıyla desteklenmesi, mesleğe güveni artıracaktır.

Bir oda ya da birlik çatısı altında örgütlenme; standartların ve etik kuralların belirlenmesini, mesleki eğitimlerin yaygınlaştırılmasını ve sektörde eşit rekabet koşullarının sağlanmasını mümkün kılar. Ayrıca kamu otoritesiyle yapılacak düzenleme ve mevzuat çalışmalarında da ortak ses olmayı sağlar.

Gelişmiş sigorta piyasalarına baktığımızda, brokerlerin meslek birlikleri aracılığıyla hem mesleki saygınlıklarını koruduklarını hem de müşteriye daha yüksek katma değer sunduklarını görüyoruz. Türkiye’de de benzer bir yapılanma, sektöre uluslararası ölçekte güvenilirlik kazandırır ve global piyasalarda daha görünür hale getirir.

Dernek olarak bu alandaki faaliyet ve gücünüzden bahsedebilir misiniz?

Bugün Türkiye’de ruhsatlı 222 broker faaliyet göstermekte. Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD) olarak ise bugün itibarıyla 204 üyemiz bulunmakta. Üye olmayan brokerler de derneğimiz aracılığıyla regülasyon süreçlerine dahil olmaktadır.

Üyelerimiz arasında Türkiye’nin en büyük brokerlik şirketleri olduğu gibi, farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösteren butik firmalar da yer alıyor. Üyelerimizin tamamı, SEDDK tarafından yetkilendirilmiş ve düzenli denetime tabi kurumlardır.

Pazarda temsil ettiğimiz portföy, hem hacim hem de kalite açısından dikkat çekicidir. Dernek olarak, üyelerimizin uluslararası standartlarda hizmet sunmasını desteklemek amacıyla eğitim, mevzuat takibi ve sektörel iş birliği çalışmalarını sürekli yürütüyoruz.

Misyonumuz:

  • Sigorta ve reasürans brokerliğinin mesleki itibarını korumak ve geliştirmek,
  • Meslek mensuplarının eğitimine, kurumsal gelişimine ve etik ilkelerine katkı sağlamak,
  • Regülasyon süreçlerinde kamunun ve özel sektörün birlikte hareket etmesine katkı sunmak,
  • Sektörel dayanışmayı, bilgi paylaşımını ve uluslararası entegrasyonu desteklemek.

Vizyonumuz:

  • Türkiye’de sigorta ve reasürans brokerliğini daha güçlü, daha güvenilir ve daha itibarlı bir seviyeye taşımak. SBD’yi yalnızca bir meslek örgütü değil, aynı zamanda sektörün ortak aklını temsil eden bir referans noktası haline getirmek istiyoruz.

 

Bu amaçla; SEDDK ve SAİK başta olmak üzere ilgili kamu otoriteleriyle düzenli ve yapıcı bir diyalog kurduk. Mevzuat değişiklikleri, uygulama sorunları ve brokerliğin stratejik önemi üzerine görüş bildiren, öneriler geliştiren bir aktör olarak konumlandık.

Derneğimizin 30. yılını yoğun katılımlı bir yemekle kutladık, üyeler arası etkileşimi artıran toplantılar ve eğitimler düzenledik. Broker Akademi programımızı yoğun katılımla sürdürdük; ders programımızı güncelledik. Mezunlarımıza, mesleğe emek vermiş duayen brokerlerimizin ödüllerini sunduğumuz mezuniyet törenleri gerçekleştirdik.

Yurt dışındaki meslek örgütleriyle ilişki kurarak, Türk brokerliğinin küresel sigorta piyasasındaki temsiliyetini artırmak için adımlar attık. Ülkemizi, üst üste iki yıl Dubai’de yapılan Dünya Sigorta Kongresi’nde temsil ettik.

Şimdi ise kurumsallaşma sürecimizi yazılım desteği ve yeni personel katkılarıyla ilerletiyoruz. Amacımız; çağa uygun, üyelerin kullanımına dost yazılımlarla kolaylık sağlamak ve aynı zamanda veri güvenliğini en üst düzeyde korumaktır.