Image

“Kişinin risk algısına ve emekliliğine kalan süreye göre doğru fon dağılımında olması aslında sistemi birinci derece etkileyen konulardan biri”

Fon dağılım değişikliği hakkını kullanan katılımcı oranı çok düşük ve sektörün başlangıcından bugüne kadar da çok fazla farklılık göstermedi.


Katılımcılar finansal yatırım uzmanı değil bu yüzden de aslında bu dağılım hakkının olması bunu kullanacaklar anlamına gelmiyor. Katılımcının asıl beklentisi fon dağılımı konusunda kendi risk algısına göre bilgilendirilmek, uyarmak ve tabii ki de sonunda kararını kendisinin vermesi. Ancak sektörde maalesef bunu yapan şirket sayısı, son 5-6 aydaki bazı şirketlerdeki çalışmaları saymaz isek, sektörde yok denecek kadar az. Sonuç olarak da müşteriler doğru fon dağılımında olup doğru yönlendirmeler yapılmadığında müşterilerin fon getirilerinden beklentisi karşılanmamış olabiliyor ki bu da aslında sektörün hepsi için çok olumsuz bir algı. Çünkü sistem 15 yılını doldurdu ve artık kişi bazında fonlar daha anlamlı rakamlara geldiği için özellikle fon getirisi tarafındaki algı, beklenti çok daha ön planda ve önemli. Bu arada biz sektörde fon dağılımı önerileri, uyarılarını 5 yıldır yapan tek şirketiz ve bunun da müşteri nezdinde artılarını ve olumlu sonuçlarını yaşıyoruz.

Kişinin risk algısına ve emekliliğine kalan süreye göre doğru fon dağılımında olması aslında sistemi birinci derece etkileyen konulardan biri. Sonuç da insanlar paralarını buraya emekli olduklarında düzenli bir gelir elde etmek için yatırıyorlar. Sistemin devlet katkısı gibi çok ciddi yan avantajları da olmakla beraber fon miktarı büyüdükçe getirinin önemi de an az devlet katkısı kadar önem kazanıyor. Diğer türlü insanlar devlet katkısını da dikkate alsalar bile getiri düşük kalınca “neden burada değerlendiriyorum, mevduata yatırırım, ev alırım daha çok getiri elde ederim” gibi farklı alternatiflere yöneliyorlar. Biz Fibaemeklilik olarak tam da bu noktada ilk aksiyon alan emeklilik şirketiyiz. Özyeğin Üniversitesinde faaliyet gösteren “Finansal Risk Laboratuvarı” ile ortak yürütülen bilimsel çalışmaya paralel olarak “Ömür boyu Varlık Dağılımı Yönetimi” sistemi ile müşterilerimize 5 yıldır fon dağılımı değişikliği yapmaları yönünde bilgilendirmelerde ve önerilerde bulunuyoruz. Sistem tamamen kişinin emekliliğine kalan süresini ve risk algısını da dikkate alarak çalışıyor ve gerekli gördüğü zamanlar fon değişikliği bilgilendirmelerini öneriyor. Tabii ki karar sonuçta her zaman katılımcının, biz burada bir yatırım danışmanlığı yapmıyoruz böyle bir iddiamız da yok bizim yaptığımız sadece müşterilerimizde piyasalar konusunda farkındalık yaratarak getirisini artırmasına katkı sağlıyoruz. Bunu dediğim gibi 5 yıldır yapıyoruz ve sonuçları getiri olarak değerlendirdiğimizde 5 yıldır da sektör ortalamasının üzerinde ve müşterilerimizde çok memnun. En önemli tarafı ise müşterimiz “Hangi fon dağılımındayım”, “Olduğum dağılım doğru mu?”, “Ne zaman değiştireyim?” gibi soruları düşünmek zorunda kalmıyor. Çünkü biz Fibaemeklilik olarak zaten bunun bilgilendirmelerini yapıyoruz. Bu kapsamda son düzenlemeyi de çok önemli buluyoruz. Katılımcılarımız isterlerse fon dağılım haklarını çalıştığımız portföy yönetim şirketlerine devredebilecekler ki Fibaemeklilik olarak küçük tasarruf sahiplerine bu kapsamda profesyonel fon yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmetlerini de vererek getirilerini artırmaya çalışıyoruz.  

Mart ayı itibariyle başlayan yüzde 40 portföy yönetim zorunluluğu uygulamasının amacı aslında rekabete canlılık getirmek ve katılımcıların getirilerine olumlu yönde katkı sağlamaktı. Bunun sonuçlarını görmek için henüz çok erken, ancak biz zaten Fibaemeklilik olarak bu mevzuat değişikliğinden 2 yıl önce bu sisteme geçmiştik ve mevzuat yayınlandığında ana bankamız olan Fibabanka’nın da portföy yönetim şirketi olan Fiba Portföy dışında 11 adet farklı portföy yönetim şirketi ile çalışmaya başlamıştık. Bu portföy yönetim şirketlerinin yönettiği fonların hemen hemen hepsi 1 yılı doldurdu, şimdi sonuçları değerlendiriyoruz ama içlerinde gerçekten rekabetçi ve getiri olarak katılımcıların tercih edebileceği sonuçları olan fonlar var. Buradaki amacımızda bu şekilde fon marketi ve buna paralel rekabet yaratarak katılımcılara farklı opsiyon sunmaktı ve sanırım artık başarılı olduk diyebiliriz. Sektör tarafında ise sonuçları tam görmek için en az 1 yıl bekleyip sonuçları değerlendirmekte fayda var diye düşünüyorum.