ÖZEL RÖPORTAJ: Ekibimizin Memnuniyeti, Müşterilerimizin De Memnuniyetinin Temelini Oluşturuyor

Allianz Partners Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Derya Gönüllü Atacık; “Great Place to Work® sertifikası bizim için sadece bir başarı belgesi değil, çalışanlarımızın bize duyduğu güvenin ve aidiyetin güçlü bir göstergesi.”

Allianz Partners Türkiye olarak Great Place to Work® sertifikasını almak, çalışan deneyimi ve iş yeri kültürü açısından ne ifade ediyor? Bu başarıyı getiren global ve yerel unsurlar nelerdi?

Ülkemizin önde gelen asistans şirketlerinden biri olmamızı mümkün kılan en büyük gücümüz, işine gönülden bağlı çalışanlarımız. Bu nedenle, çalışan deneyimi için gereken koşulları ne kadar etkili bir şekilde sağladığımızı ölçmek ve analiz etmek bizim için her zaman birincil öneme sahip oldu. Great Place to Work®️ sertifikasyonu sürecine de çalışan deneyimi konusunda global bir standart olması sebebiyle katıldık. Süreç, bağımsız analiz yapısı ile çalışanların geri bildirimine dayalı olarak global standartlara uygun şekilde yürütüldü. Ne mutlu ki, ekip arkadaşlarımız anonim olarak katıldıkları anketlerde; güven ortamında, açık iletişimle ve güçlü bir iş birliği içinde çalıştıklarını yüksek oranlarda dile getirdiler. Böylece Allianz Partners Türkiye olarak, Great Place to Work®️ Enstitüsü tarafından açıklanan “2025 yılı Türkiye'nin En İyi İşverenleri” listesine girmeyi başararak “Great Place to Work®” sertifikasını almaya hak kazandık. Şirketimizin sağlam temeller üzerine inşa edilmiş güçlü bir iş ortamına sahip olduğu ve çalışanlarını destekleyerek harika bir iş yeri deneyimi sunduğu tescillenmiş oldu.

Great Place to Work® sertifikası bizim için sadece bir başarı belgesi değil, çalışanlarımızın bize duyduğu güvenin ve aidiyetin güçlü bir göstergesi. Bu sertifika, iş yeri kültürümüzün yalnızca kâğıt üzerinde değil, günlük deneyimlerde de yaşandığının bir kanıtı. Bu başarıyı getiren en önemli unsur ise çalışanlarımızın sesine kulak verme konusundaki duyarlılığımız ve kararlılığımız oldu. Hem global düzeydeki standartlarımız hem de lokalde gördüğümüz ihtiyaçlara yönelik hassasiyetimiz kültürel bütünlüğü ve çeşitliliği aynı çatı altında buluşturmamıza olanak tanıdı.

Sertifikasyon sürecinde çalışanlarınızın anonim olarak yanıtladığı anketlerde özellikle öne çıkan güçlü yönleriniz neler oldu? Bu geri bildirimler, önümüzdeki dönem insan kaynakları stratejinize nasıl yön verecek?

Great Place To Work® çalışan deneyimi anketleri kurumsal yapımızı derinlemesine analiz etmemize olanak tanıyarak geleceğe yönelik hedeflerimizi şekillendirmede değerli bir rehber oldu. Anket sonuçlarında öne çıkan güçlü yönlerimiz; çalışanlarımızın şirketimize duyduğu güven, yöneticilere erişebilirlik ve ekip içi dayanışma oldu. “Kendimi burada değerli hissediyorum” ve “işimle gurur duyuyorum” gibi bizim için çok kıymetli olan geri bildirimler aldık. Dünyanın önde gelen markalarından biri olan Allianz çatısı altında çalışmanın, ekip arkadaşlarımız için güven ve gurur kaynağı oluşturan önemli unsurlardan biri olduğunu tekrar gördük.

Elde ettiğimiz veriler, daha da kapsayıcı ve bireysel gelişimi destekleyen bir insan kaynakları stratejisi oluşturmamıza ışık tutacak. Önümüzdeki süreçte, yapay zekâyı çalışan deneyiminin merkezine alarak; bireysel gelişim, iç iletişim ve kariyer yolculuklarında derinleşmeyi ve dönüşüm yaratacak adımlar atmayı hedefliyoruz.

“Yüksek güven kültürü” ve “açık iletişim” vurgularınız dikkat çekiyor. Allianz Partners Türkiye’de bu kültürü oluşturmak ve sürdürülebilir kılmak için hangi uygulamalarınız var?

Allianz Partners Türkiye olarak, yüksek güven kültürünü ve açık iletişimi sürdürülebilir kılmak adına insan kaynakları alanında hem yapısal hem de kültürel düzeyde stratejik adımlar atmamızı sağlayacak uygulamalara yatırım yapıyoruz. Örneğin; yönetici-çalışan buluşmaları, periyodik nabız anketleri, açık kapı politikası ve 360 derece geri bildirim sağlayan dijital platformlarımızla her çalışanın sesinin duyulmasına değer veriyoruz. Ayrıca global ekibimizle birlikte yürüttüğümüz “güven odaklı liderlik” eğitimleriyle, yöneticilerimizi bu kültürü güçlendirecek şekilde destekliyoruz.

Finansal hizmetler ve sigorta sektörü gibi dinamik ve stresli bir alanda faaliyet gösteriyorsunuz. Bu sektörün zorluklarına rağmen çalışan bağlılığını ve memnuniyetini artırmak adına nasıl bir yol haritası izliyorsunuz?

Asistans hizmetleri Türkiye’nin her yerinde haftanın 7 günü, 24 saat sigortalıların ihtiyaçlarını en iyi şekilde anlamayı, bu ihtiyaçlara en hızlı şekilde cevap vermeyi ve iletişim sürecini daima güler yüzle yürütmeyi gerektiren yoğun tempolu bir sektör. Böyle bir sektörde sürdürülebilir başarı sadece mutlu çalışanlarla mümkün olabilir. Dolayısıyla ekibimizin kurumumuza bağlılığı ve memnuniyeti, müşterilerimizin de memnuniyetinin temelini oluşturuyor.  

İnsan Kaynakları Departmanı olarak bu yoğun tempoyu dengeleyebilmek için önceliği her zaman çalışanlarımızın iyi olma halini sağlamaya veriyoruz. Esnek çalışma modellerimiz, mental sağlık destek programlarımız, ödüllendirme sistemlerimiz ve tüm çalışanlarımızla gerçekleştirdiğimiz içsel motivasyonu artıran sosyal-kültürel projelerimizle; çalışanlarımızın sadece işte değil, hayatın genelinde dengede kalmalarını hedefliyoruz.

Ayrıca kariyerleri konusunda çalışanlarımıza olanaklar sunup kariyer gelişimlerini özgürce sahiplenebilecekleri bir ortam yaratıyor, kişiye özel erişilebilir yol haritalarıyla destekliyoruz.

Farklı lokasyonlardaki çalışanlarınız için eşit ve kapsayıcı bir iş yeri deneyimi sunmak adına nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz?

Kapsayıcılık bizim için yalnızca bir değer değil, kurum kültürümüzün temelini oluşturan bir yönetim anlayışı. İstanbul ve Antalya olmak üzere iki farklı lokasyondaki çalışanlarımızın bilgiye ve fırsatlara eşit erişimini sağlamak için iç iletişim süreçlerimizde dijital araçları etkin şekilde kullanıyoruz. Yıl boyunca kültürel çeşitliliği destekleyen eğitimler planlıyor, dil bariyerlerini aşmaya yönelik bazı dijital çözümleri devreye alıyoruz. Hibrit etkinliklerle lokasyonlar arası etkileşimi artırıyor, kapsayıcı bir çalışan deneyimi oluşturuyoruz. Tüm bu uygulamaları yerel ihtiyaçlara duyarlılıkla tasarlarken, küresel ilkelerle dengeli bir şekilde hayata geçiriyoruz.

Çalışanlarınızın %61’i kadınlardan oluşuyor. Oldukça yüksek olan bu oranı, kadın çalışanlar lehine daha da anlamlı hale getirmek için neler yapıyorsunuz?

Kadın çalışan oranımızın yüksek olması, bizim için hem büyük bir gurur kaynağı hem de önemli bir sorumluluk. Ancak bu temsiliyetin sadece nicelikte kalmaması gerektiğine inanıyor, arkasını güçlü ve sürdürülebilir politikalarla desteklemeye odaklanıyoruz.

Global çapta kadın çalışanlarımıza yönelik yürütülen çeşitli eğitim ve mentorluk programlarımız mevcut. Diledikleri programa kaydolabilen kadın çalışanlarımız, yeteneklerinin stratejik seviyede değerlendirilmesini sağlayacak bazı koçluk ve gelişim atölyelerine katılma imkânı buluyor. Katılımcılar seçtikleri program kapsamında bir yandan organizasyon içinde daha görünür hale gelirken, bir yandan da özgüvenlerini pekiştirme ve yönetsel becerilerini geliştirme fırsatları elde ediyor. Bu programlar şirket kültürümüzde kapsayıcılığı derinleştiren önemli bir dönüşüm aracı görevi de görüyor.

Esnek çalışma modellerimiz, annelik sonrası entegrasyon süreçlerimiz ve kariyer gelişim fırsatlarımızla kadın çalışanlarımızın hem iş hem özel hayatlarında güçlü hissetmeleri için elimizden gelen desteği veriyoruz. Önümüzdeki dönemde, desteğimizi daha bütüncül hale getirecek bazı yeni uygulamaları da hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu alandaki yaklaşımımız sürekli gelişen, öğrenen ve daha kapsayıcı hale gelen bir yapı üzerine kurulu.

Great Place to Work® sertifikası sonrası dönemde; çalışan mutluluğu, yetenek yönetimi ve organizasyonel gelişim alanlarında öncelikli hedefleriniz ve projeleriniz neler olacak?

Great Place to Work® sertifikasını elde etmemizi bir sonuç olarak değil, sürekli gelişim yolculuğumuzun önemli bir "başlangıç noktası" olarak belirledik. Çalışan deneyimiyle ilgili bu olumlu tabloyu sürdürmeyi ve daha da ileriye taşımayı sadece bir departmanın görevi olarak görmüyor, sürece fikriyle katkı sunmak isteyen tüm çalışanlarımızın seslerini duyurabildikleri “Fikir Avcıları” gibi projelerimiz üzerinden daha proaktif bir yaklaşımla yürütüyoruz.

Halihazırda çalışanlarımızın mutluluğu ve esenliği için bireysel ihtiyaçlara daha hızlı ve esnek çözümler sunabilecek dijital platformlar üzerinde çalışıyoruz. Yetenek yönetimi tarafında öncelikli amacımız, mevcut potansiyel gelişim programlarımızı hem genişletmek hem de güçlendirmek. Bu sayede çalışanlarımızın yeteneklerini daha hızlı keşfedecek, güçlü yönlerini geliştirip, geleceğin liderlerini sistematik bir biçimde yetiştirebileceğiz. Organizasyonel gelişim tarafında ise yapay zekâ uygulamalarından daha çok yararlanacağımız projelerimiz var. Ayrıca çevik çalışma kültürü ve liderlik dönüşümü başlıkları da diğer öncelikli çalışma alanlarımız arasında yer alacak.