Elektrikli Araçların Yükselişi Sigorta Süreçlerini Yeniden Şekillendiriyor
Operasyonel kiralamada dönüşüm hızlanıyor, sigorta sektörü yeni çözümlerle adapte olmaya çalışıyor.
Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER) ile bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliğiyle hazırlanan 2025 yılı 1. çeyrek “Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”na göre, sektör elektrikli araçların etkisiyle yeni bir dönüşüm sürecine girmiş durumda. Rapora göre, sektörün araç parkında hibrit ve elektrikli araçların oranı yüzde 10,4’e yükselmiş durumda. Bu artış, sigorta ve kasko süreçlerinde de yeni bir dönem başlatıyor.
Elektrikli Araçlar Sigorta Sistematiğini Nasıl Değiştiriyor?
Operasyonel kiralama sektöründe elektrikli araçların artan payı, sigorta ve kasko ürünlerinin yapısını da dönüştürüyor. Geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara göre çok daha farklı risk profillerine sahip olan bu araçlar, poliçe kapsamları, hasar yönetimi ve maliyet hesaplamaları açısından sigorta şirketlerine yeni çözümler üretme zorunluluğu doğuruyor.
Sektör temsilcileri, elektrikli araçlara yönelik poliçelerde karşılaştıkları başlıca zorlukları şöyle özetliyor:
- Yüksek Tamir Maliyetleri: Elektrikli araçların batarya, motor ve yazılım sistemlerinin pahalı olması, hasar durumunda tamir maliyetlerini ciddi ölçüde artırıyor. Bu durum sigorta primlerinin de daha yüksek seviyelerde belirlenmesine neden oluyor.
- Yedek Parça ve Servis Ağı Sorunları: Özellikle yerli üretimin sınırlı olması ve ithal parçalara olan bağımlılık, parça temini süresini uzatıyor. Ayrıca elektrikli araçlara özel uzmanlık gerektiren servis altyapısı henüz tüm Türkiye’ye yayılmış değil.
- Risk Profilinin Yeniden Tanımlanması: Elektrikli araçların sessiz çalışması, anlık hızlanma kabiliyeti gibi teknik özellikleri, farklı türde kazalara açık hale gelebiliyor. Bu da geleneksel hasar modellemelerinin ötesinde yeni analizleri gerekli kılıyor.
Kiralama Şirketleri İçin Yeni Bir Yol Haritası Şart
Elektrikli ve hibrit araçların operasyonel kiralama içindeki payı arttıkça, bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin hem teknik altyapılarını hem de sigorta stratejilerini yeniden yapılandırmaları gerekiyor. Sadece araç filosunun dönüşümü değil, aynı zamanda bu araçların doğru sigortalanması, hasar anında hızlı müdahale ve müşteri memnuniyetini artıran servis çözümleri de artık rekabette belirleyici hale geliyor.
Uzmanlara göre, yakın gelecekte şu başlıklarda önemli adımlar bekleniyor:
- Modüler Sigorta Ürünleri: Kullanım süresi, şarj altyapısı, araç tipi gibi değişkenleri göz önünde bulunduran esnek poliçe yapıları yaygınlaşacak.
- OEM ve Sigorta İş Birlikleri: Araç üreticileri ile sigorta şirketlerinin doğrudan entegre çalıştığı modellerin önü açılacak.
- Regülasyon Güncellemeleri: TSE, Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi düzenleyici kurumların elektrikli araçlara özel yeni sigorta standardizasyonları üzerinde çalıştığı biliniyor.
Müşteri Beklentileri de Değişiyor
Kiralama müşterileri de artık sadece fiyat avantajı değil, sürdürülebilirlik, düşük yakıt maliyeti ve kullanım kolaylığı gibi nedenlerle elektrikli araçlara yöneliyor. Bu da kiralama şirketlerini daha şeffaf, hızlı ve dijital sigorta çözümleri sunmaya zorluyor.
TOKKDER Raporu’ndan Öne Çıkan Diğer Veriler:
- Sektörün toplam araç parkı 242 bin adede geriledi.
- Araçların yüzde 60,7’si benzinli, yüzde 28,8’i dizel, yüzde 10,4’ü hibrit ve elektrikli.
- Gövde tipi sıralamasında sedan modeller yüzde 44,3 ile birinci sırada.
- Otomatik vitesli araçların oranı yüzde 81,9’a ulaştı.
Yaşa: Sektör büyük bir büyüme potansiyeline sahip
Yılın ilk üç aylık döneminde 2024 yılı sonuna göre yüzde 3,8 daralan sektörün filosunda bulunan araç sayısı ise 242 bin 200 adede geriledi. Aktif büyüklüğü 292 milyar TL seviyesinde gerçekleşen sektörde sedan modeller ağırlığını korurken hibrid ve elektrikli araçların payını yüzde 10’un üzerine çıkarması dikkat çekti. Artan kredi faizlerinin kira maliyetlerini oldukça yükselttiğini söyleyen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Bu da şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi, operasyonel kiralamaya olan talebi düşürdü ve sektör küçülmeye devam etti. 2018 yılı sonunda 328 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, 2025 yılı ilk çeyreği sonunda 242 bine düştü. Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Düşme eğilimine giren enflasyon ve finansmana erişimin kolaylaşması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecektir. Avrupa’da kiralamanın toplam araç satışlarındaki payı yüzde 57 civarında, bizde ise hala yüzde 15, süreç içinde mutlaka benzer rakamlara ulaşacağız. Sektörümüzün ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum, kısa vadede ise enflasyonun seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyici olacak” dedi.