Image

''Sektörün geleceğini belirleyecek asıl faktör kamudur''

Bilindiği gibi sigortacılık sektöründe zarar yazılan alanların başında zorunlu trafik sigortaları gelmektedir. Bu konunun yıllara dayalı olarak belirlenen sektör sorunları bulunmaktadır.


SEDDK’nın ilgili konularda sigorta şirketleri ile yaptığı toplantılar neticesinde belirlenen konu başlıkları üzerinden yapıcı çalışmaları bulunmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde bu etkilerin olumlu yönlerde gelişeceğini düşünmekteyim.

Günümüzde global ısınma neticesi iklim riskleri, pandemi neticesi öncelikle finansal riskler, teknolojik gelişmeler neticesi siber riskler gibi risklerin oluşturduğu hasarlar trafik harici branşlarda sigorta şirketlerinin branş bazlı zararlarına sebep olmaktadır. Bunların yanı sıra yüksek enflasyon, kur riskleri olmayan teknik karlılığın yanı sıra mali zararlara da yol açabilmektedir. Ekonomik baskı özellikle bireysel sigortacılıkta sektörün sigorta bilincini yayma çabalarına rağmen yenileme oranlarını azaltmaya başlamıştır. Sektör geneli sorun olan zorunlu sigortalarda dahi yüksek sigortasızlık oranının yanı sıra yenileme oranlarında düşüş ayrı bir sorun haline gelmiştir. Bu gözle değerlendirdiğimizde yeni ihtiyaçlar belirlemek ve sektörü büyütmek için daha çok çaba harcamak gerekmektedir. Öncelikle sigorta bilincini artırma konusundaki sektörel çalışmaların artarak devam etmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra sigortacılık bilincini artırmayı başarmış ülkelerdeki sigorta farkındalığını artırma projelerini Türkiye’de de hızla hayata geçirmek gerekmektedir.

İhtiyaçlara gelecek olursak; şirketlerin mevcut portföylerindeki yenileme oranlarını takip etmelerinin yanı sıra kolay satılabilen, kapsamı sınırlı hap ürünler oluşturup dijital platformlar üzerinden satışlara ağırlık vermeleri giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Yıllar itibarı ile ihtiyaçları artan ancak yaygın satışları sağlanamayan ya da ürün olarak oluşturulamayan sigorta türlerine ağırlık vermenin sektör gelişimine olumlu katkılar sağlayacağını düşünüyorum. İklim risklerine dayalı finansal ürünler, siber risklere dayalı finansal ürünler, alacak sigortalarına dayalı finansal ürünler ve katılım sigortacılığı gibi ürünlerin sektörel anlamda oluşturulacak komitelerce çalışılarak genel şartlarının oluşturulması ve Türkiye genelinde poliçeleştirilebilecek birer ürün haline getirilmesi gerekmektedir. Bu konularda SEDDK’nın çalışmalarının başladığını ve sektöre olumlu katkılar sağlayacağını biliyoruz ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

Karlılığın sürekli olarak düşük olduğu bazı branşlar dışında da büyüme için stratejik adımlar atılması şart. Bu konuyu daha önce de bahsettiğim gibi iki başlıkta değerlendiriyor olmamız gerekmektedir. Sigortalıların yenileme oranlarını artırıcı gereklilikleri yerine getirmek ve ihtiyaç olan ürünleri bir an önce oluşturup hizmete sunmak.

Sigortalıların yenileme oranlarını artırıcı gerekliliklerin başında sigorta bilincini artırıcı faaliyetlerin sektör ve kamu nezdinde uygulanıyor olması gelmektedir. Bunun yanı sıra ekonomik şartların sigortalıların poliçe harcamaları konusunda olumlu yönde gelişiyor olması ve sigortalıların bu yönde isteklerini artırmak için öncelikle otomotiv, inşaat, turizm, nakliyat vb. gibi tüm sektörlerde satışların artıyor olması gerekmektedir. Pandemi sonrası ekonomik durgunluk tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik daralmalar yaratmıştır. Ülkemizde bu alanlarda olumlu yönde hareketlenmelerin olması halinde ve bağlı olarak bankaların kredi kullandırımlarının artması ve dolayısı ile sigorta sektörünün de bu alanda payını ürün satışları ile alıyor olması gerekmektedir. Ekonomik yapının düzeleceği ümidi ile sektörel anlamda da yeni ürünler ile sektörün büyümesi sağlanacak olup, bunların yanı sıra değişen müşteri ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürünler geliştirmek gerekmektedir.

Gereklilikleri sıralarken sektörün bu anlamda iyileşmesi sadece sektörde faaliyet gösteren şirketler ve Birlik ile mümkün olamamaktadır. Bu anlamda sektörün geleceğini belirleyecek asıl faktör kamudur.

Orta ve küçük ölçekli sigorta şirketlerinde açılım yapmak çok kolay olamamaktadır. Türkiye’de geçmiş yıllara da baktığımızda zorunlu ve harici klasik branşlar dışında, branş bazlı portföy oluşturabilen birkaç şirket olabilmektedir.

Açılım anlamında bankasüransa yönelik ürünler geliştirmek Şeker Sigorta’nın önceliklerinden olmaktadır. Bunun yanı sıra ana branşlarda düzenlenen poliçelere ek teminatlar ile genişlemeler motor dışında açılımlarımız olmaya devam etmektedir. TARSİM , Devlet Destekli Alacak Sigortası, DASK  gibi oluşumlardaki ürünlerin de satışlarını artırmak mevcut açılımlarımızın içinde yer almaktadır. Ülkemizde düzenli olarak yapılamayan ancak çalışmaları devam eden yeni ihtiyaçlara yönelik ürünlerde de inceleme ve takibimiz devam etmektedir. Sektör ile birlikte bu tarz ürünlerin düzenlemesi arzusu içerisindeyiz. Açılımlarımız arasında ön sırada yer alan finansal ürünler maalesef ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik şartlar sebebiyle yerli markette çözümlenememektedir. Yabancı marketlerin de ülkemize yaklaşımı öncelikle olumsuz olup, olumlu yaklaşımların da maliyetleri çok yüksek olabilmektedir.