Bireysel Emeklilik ve Sağlık Güvencesi: Entegre Modeller Yolda mı?
Artan pahalılık, tıbbi enflasyon ve demografik değişimlerle birlikte bireylerin geleceğe dair güvence ihtiyacı daha belirgin hale geldi. Özellikle gelir seviyesini koruma ve sağlık harcamalarını karşılayabilme gibi iki temel ihtiyaç, artık tek başına çözülemeyecek kadar iç içe geçmiş durumda. Bu da sigorta sektörünü, bireysel emeklilik sistemi (BES) ve sağlık sigortası ürünlerini entegre etmeye yöneltiyor.
Sektörde son dönemde üzerinde çalışılan yeni modeller, hem birikim hem de sağlık teminatını aynı çatı altında sunmayı amaçlıyor. Böyle bir yapı, bireylere hem daha bütüncül bir güvence sunuyor hem de karar verme sürecini kolaylaştırıyor. Özellikle genç yaşlarda sisteme giren bireyler için uzun vadeli fayda sağlayacak entegre yapılar, müşteri sadakatini artırma potansiyeline de sahip.
Ancak bu vizyonun hayata geçmesi bazı teknik ve yasal engellere takılıyor. BES fonlarından sağlık poliçesi primi ödeme ya da tam tersi senaryolar, mevcut mevzuat çerçevesinde mümkün değil. Dolayısıyla bugün için “entegre ürün” kavramı daha çok eş zamanlı sunum ve yönetim anlamında kullanılıyor. Aynı dijital platformda BES, sağlık ve diğer bireysel sigorta ürünlerini bir araya getiren sistemler bu yaklaşımın örneklerini oluşturuyor.
Operasyonel düzeyde bu bütünleşik yapı, kullanıcı deneyimini iyileştiriyor; tek noktadan hizmet, daha hızlı işlem ve daha kolay takip anlamına geliyor. Teknik açıdansa ürünlerin birbiriyle ilişkilendirilmesi hâlâ sınırlı düzeyde kalıyor. Örneğin bir bireyin sağlık asistans hizmetleriyle fon danışmanlığını aynı pakette alması mümkün olabilirken, finansal kaynakların birbirini fonlaması bugünkü yapıda uygulanamıyor.
Demografik veriler bu dönüşümün sadece bireyler için değil, toplum için de stratejik bir gereklilik olduğunu gösteriyor. TÜİK verilerine göre 2015’te 31 olan ortanca yaş, 2024 sonunda 34,4’e çıktı. Doğurganlık hızı 2,14’ten 1,48’e geriledi. Her 100 çalışanın desteklediği yaşlı sayısı 12,2’den 15,1’e yükseldi. Uzayan yaşam süresi ve artan yaşlı bağımlılık oranı, sağlık harcamalarının bireysel ve kamusal bütçeler üzerindeki baskısını artırıyor.
Ayrıca, sağlık hizmetlerinde yaşla birlikte artan risk faktörleri ve tıbbi enflasyonun genel enflasyonun üzerinde seyretmesi, primleri ciddi oranda yükseltiyor. Bu da sağlık sigortasının, özellikle emeklilik döneminde bireyler için erişilmesi zor bir hizmet haline gelmesine neden olabilir. Oysa erken yaşta yapılan sağlık sigortaları ve uzun vadeli BES birikimleri, birlikte planlandığında geleceğe dair daha güçlü bir güvence sunabilir.
Uzmanlar, sürdürülebilir bir sistem için bireylerin erken yaşlardan itibaren hem BES’e hem de sağlık sigortasına düzenli katkı sağlamasını öneriyor. Orta vadede ise teknik altyapının gelişmesi, regülasyonların esnemesi ve sektörün dijitalleşmeye paralel olarak entegre modellere geçmesi bekleniyor.
“Bireysel emeklilik sisteminin sağlıkla entegre hale gelmesi, sadece bireyler için değil, ülke ekonomisi açısından da önemli kazanımlar yaratabilir.”
18.06.2025