Image

''Acenteler, şu an zaman yetersizliği sebebiyle yeni çıkan sigorta ürünlerine ne yazık ki odaklanamıyorlar.''

Biz acenteler, eskiden beri müşterinin teknik işlerini; poliçe kesme, tahsilat ve hasar yönetim işlerini yapardık. Bu iş bizim asli görevimizdir. Acenteyi dijital platformlardan ayıran, müşterisine uygun bir poliçeyi en uygun fiyatla hazırlayabilmesidir. Aslında yaşanan zaman ve süreç problemleri, farklı birçok şirketle çalışan acentenin, her şirketin ürün ve fiyat politikasına hâkim olması ve ayrıca belli bir araştırmayı yaparak gelen müşterinin ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için daha fazla zaman harcamasına neden oldu. Ben 34 senedir sigortacılık yapıyorum. Trafik sigortası gibi zorunlu bir poliçeyi kesmek için harcanan zamanı anlatmam mümkün değil. Şirketlerle verilen kavga, otorizasyon süreçleri, müşterinin taksit istediğine uygun bir poliçe üretmek bizler için son 3 senedir inanılmaz zor bir hâl aldı. Şirketlerin uyguladıkları politika değişiklikleri ve üretim yapabilmek için koydukları kota ve hedefler, biz acentelerin en korkunç kâbusu hâline geldi. Bu poliçeye odaklanmaktan, asıl işimiz olan yangın işlerine ayıracak zamanımız kalmadı. Poliçelerin acente ofislerinden üretilmesi, bence olması gereken bir süreçtir. Burada önemli olan, teklifin giriş sürecinden sonra sigorta şirketiyle karşılıklı yürütülen bilgilendirme süreçlerinin uzunluğudur. Sigorta şirketlerinde bizlere hizmet veren teknikçi arkadaşların biraz daha saha bilgisine ihtiyaçları var. Ayrıca eskiden sigorta şirketleri, acentelerine daha fazla bilgi ve eğitim verirken, şimdi bu konuyu eğitim platformlarına taşıdılar. Böyle olunca, bazı acenteler sattıkları ürünle ilgili gerekli bilgiye sahip olamıyor; bu da operasyon süresini daha da uzatıyor. Birden fazla sigorta şirketiyle çalışmak, aslında çok yorucu bir sistem. Bugün bir acentenin ortalama minimum 12 sigorta şirketiyle çalıştığını tahmin ediyorum. Burada kendi üzerinde olmayan sigorta şirketlerini ilave bile etmedim. Bu durum, farklı zorlukları da beraberinde getiriyor. Bunlardan en önemlisi hedef baskısı. Eskiden toplam üretim rakamı üzerinden hedef konuşulurken, şimdi hem ürün hem de ürün adedi üzerinden oluşan bir hedef baskısıyla karşı karşıya kalındı.


“Zararımızı veya oranımızı bu ürünlerle düzeltiyoruz” diyen birçok sigorta şirketi, şu an bizlerden farklı sigorta ürünlerini bir başka ürünün yanında zorlayıcı ürün olarak vermemizi istiyor. Bu da bizleri ve müşterileri oldukça zorluyor. Acenteler, şu an zaman yetersizliği sebebiyle yeni çıkan sigorta ürünlerine ne yazık ki odaklanamıyorlar. İnci Sigorta olarak 2025 yılını, geçmişi analiz ederek geleceği modelleme yılı olarak tanımladık ve bu süreçte ilerliyoruz. Best Dergisi okuyucusu değerli meslektaşlarıma, içinde bulunduğumuz değişim ve gelişim sürecinde kolaylıklar ve başarılar diliyorum.